Kudsi Erguner 1952’de Diyarbakır’da doğdu. 1969’da İstanbul Radyosu’na katıldı. 1973’te Paris’e yerleşen Erguner, burada mimarlık ve müzikoloji eğitimi aldı ve her iki alanda da doktora yaptı. 1976’dan itibaren dünyaca tanınmış müzisyenlerle çeşitli tiyatro, sinema ve konser projelerinde çalıştı. 1981’de Sufi öğretisini ve müziğini öğretmeyi amaçlayan bir dernek, 1988’de ‘‘Kudsi Erguner Ensemble’’ adıyla 16.yüzyıl Klasik Osmanlı Müziği’ni tanıtmayı hedefleyen bir müzik topluluğu kurdu. Kudsi Erguner evli ve üç çocuk babasıdır.
...
İnsanoğlu doğduğu andan itibaren beş delikli beton bir hücreye hapsedilmiş gibi yaşıyor ve dış dünyasıyla tek ilişkisini de bu pencereler sağlıyor. İşte gördüklerimiz, tattıklarımız ve dokunduklarımızla birlikte müzik, bu tesadüfi mahkumiyetten kaçabilmenin tek yolu. Hayatın maddi kaygıları içinde boğuldukça, bir hapis hayatı yaşadığımızı unutuyoruz belki ama bu aynı zamanda, hapislikten kurtulabilme imkanlarını da unuttuğumuz anlamına geliyor.
Tarih boyunca değişik sanat biçimleri, insanlara kendi küçük tabiatlarını aşabilmek, özgürlüğü aramak gibi asil amaçlar sunmuş olsalar da, ne yazık ki günümüzde, başta müzik olmak üzere sanatların görevi insanları hapsoldukları hücrede eğlendirmekten öteye gidemiyor.
...
-Ya Ömer! Ruh semadan niçin yere indi? diye sordu Rum elçisi.
Halife, -Allah'ın emriyle, dedi.
Elçi, -Peki, o göklerdeki kuşun ten kafesine layık görülmesinin anlamı nedir? O saf suyun bu çamura bulanması, ruhun bedene bağlanması nedendir? diye sorarak konuyu derinleştirince Hz. Ömer, -Bak! Şu anda sen de anlamı kelimelere bağlar oldun. Aynı bedendeki ruh gibi, anlam özgürken sen kısıtladın, uçsuz bucaksız rüzgâr, bir kelimeye hapsoluverdi. Amacın elbette bunun sırrını kavramaktı. Anlamların kelimelere dökülmesinde birçok fayda vardır. Lakin bunların değeri, cesedi vücut yapan gerçek varlığın yanında hiç kalır. Küçük bir parçası dahi faydalı olan şeyin bütününü düşün. Sözün yararı yoksa söylememek gerek; yararı var ise karşı çıkacağına Allah'ın seni yoktan yaratmasındaki faydayı anla ve şükret, dedi.
Ey sofi bizim sohbetimiz cana şifadır
Bir curamızı nuşedegör derde devadır
Hak ile ezel ettiğimiz ahde vefadır
Sema safa cana şifa ruha gıdadır
Sultân Veled
listen.fizy.com/album/--/fzy/OD...
Genel olarak hikaye secimleri güzel. İnsanı düşündüren derin hikayeler var. Keyifli ve kolay bir okuma. Sadece bir konuda uyarı yapmak istiyorum: Mesnevinin kendisinde bulunan bazı müstehcen hikayeleri içeriyor. Bunlar bazı okuyucuları ciddi manada rahatsız edecek boyutta.
Gerçek ten ayrılığı anlatan bir kıtap olmuş
Şahsen benim görüşüm bu ama okumanızı tavsiye derim
Umarım okuyancak olan kişiler de beyenir
Çok iyi bir kitap
Mevlânâ ve Mevlevîliğe dair okuma yaparken yolum Neyzen Kudsi Erguner’in “Mevlevîlere Göre Mevlânâ ve Mevlevîlik Hakkında Doğru Bilinen Elli Yanlış” kitabı ile kesişti. Kıymetli Neyzen, bu kitapta Mevlevîliğe dair ortaya atılmış binlerce yanlış içinden elli tanesini seçerek bu yanlışların doğrularını anlatmış. Önemli hususlardan biri, Kudsi