İlk kitap incelememi hangisine ayıracağımı bilemezken, bu kitabı seçmemin sebebi sanırım sonuna doğru karşıma çıkan o müthiş sürpriz oldu! Satın alırken “Picasso” adının geçmesi, olayların Paris’te, sanat çevresi etrafında dönüyor olması bende güzel bir hikaye izlenimi uyandırdı; FAKAT; ben anlatılan bu içeriği sunulanın içinde etki olarak çok bulamadım. Daha çok Picasso’nun tablosunun çalınması üzerinden başlayarak geçen olayların; biraz mizahi uslüple polisiye bir türde anlatımı çıkıyor. Ben Picasso’yu daha aktif bir rolde bekledim sanırım. Mükemmel bir konu aslında, olayı süsleyen karakterlerin çeşitliliği, farklılıkları ile çok zenginleştirilmiş; fakat anlatımda sürekliliği ve karakterlerin arasında ki bağlantıyı sağlayan akıcılıkda kopmalar var. Yeryer altını çizecek harika izlenimlerle karşılaşıyor, yer yer daha basite inerek okuma kuşkusuna düşüyorsunuz. Olayın geçtiği dönemin bazen içine giriyor, bazen de dönemşn hissiyatından çıkıyorsunuz. Aynı şekilde birdenbire sona doğru ortaya çıkan karakterle sonuca bağlanıyorsunuz. Yazarın gerçekten zengin bir hayal dünyası var ama uslup olarak bu zenginliğin hakkı verilmediği için okuyucu kararsız kalıyor. Ama sonuna doğru gelen o mükemmel sürpriz okurken birdenbire yerinizde doğrulmanızı sağlıyor. Tavsiye eder miyim; evet... değişik ve çeşitli karakterleri ve biraz polisiye türünü sevenler için olabilir...