M. Murat Kubilay, liseyi Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde bitirdi. Lisans öğrenimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nde tamamladı. İsveç’teki Göteborg Üniversitesi’nde değişim öğrencisi olarak yer aldı. Yüksek lisansını yine Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) Finansal Matematik Bölümü’nde bitirdi. Aynı üniversitede araştırma görevlisi olarak akademik çalışmalarda bulundu. Akademik kariyerine ara vererek İstanbul’a taşındı; burada yerli ve yabancı portföy yönetimi şirketlerinde fon yönetimi müdürü olarak çalıştı. Doktora çalışmalarına Marmara Üniversitesi’nde Bankacılık alanında başladı ve Britanya’daki King’s College London’da Uluslararası Finans alanında araştırmalarını tamamladı. Akademik araştırmalarında uluslararası finansal yatırımlar ve yükselen piyasa ülkeleri üzerinde yoğunlaştı. Londra’da orta ölçekli şirketlere finansal danışmanlık yaptı. Türkiye’de de uluslararası kurumsal yatırımcılara finansal danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Kubilay, ekonomi ve siyasete ilişkin görüşlerini çeşitli yazılı ve görsel medya kuruluşları vasıtasıyla yayınlamaktadır.
İthalatın devlet iznine tabi olmasıyla siyasetçi ve bürokratlar özel sektörde istedikleri kurumları kayırma gücüne sahip oldular; günümüzde önde gelen birçok holdingin temeli bu dönemdeki sermaye birikimiyle atıldı.
Serbest piyasa koşullarının bilgi ve gelir düzeyinde adil şekilde oluşmadığı bir dünyada kripto paraların kontrolsüz yaygınlaşması, özgürlüklerin artmasından çok mevcut sahiplerinin zenginleşmesiyle sonuçlanır.
Türkiye'de özelleştirilen elektrik dağıtım şirketleri bölgelerinde doğal tekeldir. Kayıp ve kaçak elektrik miktarlarını azaltarak daha verimli bir sistem kurmak yerine lobicilik sayesinde parlamentoda ve belki de hukuk dışı yollarla yargıda elde ettikleri güçle bu maddi yükü diğer tüketicilere yansıtma imtiyazı kazanmışlardır.
Merhaba,
Hepimiz son dönemde ekonomi haberleri ile yatıp kalkıyoruz. Hatta gece bile ekonomik kararlar alınıyor. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada ekonomi ana gündem. Küreselleşmenin tüm ülkeleri görünmez ağlarla bağladığı günümüzde ABD Merkez Bankası’nın (FED) vereceği kararlar piyasalarda büyük merakla bekleniyor ve yatırım kararlarının yönünü belirliyor.
“Dolar bizim paramız ama sizin probleminiz.” diyen John Connally haklıydı peki bir ekonominin döviz kurunu etkileyen faktörler nedir? Devlet müdahelesi ile kurun artırılıp azaltılmasının o ülke rezervlerine etkisi nasıl olur?
Faiz - Enflasyon - Kur arasında nasıl bir ilişki olur? Büyüme rakamlarına odaklanmak kalkınma ve refah için yeterli kriterler midir?
Akademik araştırmalarında uluslararası finansal yatırımlar ve yükselen piyasa ülkeleri üzerinde yoğunlaşan M. Murat Kubilay’ın bizlerle buluşturduğu bu kitap, anlaşılması zor ekonomik jargonlardan arındırılmış ve akıcı bir dille yazılmış. İktisat nedir ile giriş yapıyor ve para üzerindeki finansal aktörleri tanıyoruz. Bankacılık sistemi, dijital paranın geleceği, devlet bütçesinin önemi ve kamu borçlanmasının sonuçları, ödemeler dengesi, dış ticaret gibi bölümlerin yer aldığı kitapta yalnız günümüz değil tarihsel bir bakış açısıyla ülkemiz ve küresel ekonomiye ilişkin konularını okuyoruz.
Kitabın yazarı Murat Kubilay, okuduğum üniversitede asistandı. Dersimize hiç girmedi ancak bir kere bir şey danışmak için yanına gittiğimde çok sıcak karşılamış, çok yardımcı olmuştu. İnsan böyle şeyleri unutmuyor. Ama ismini ve simasını unutmuşum çünkü uzun süre youtube videolarını takip ettikten sonra o olduğunu idrak edebildim. Kitabının
kitaba pek bi beklentim olmadan başladım. ilk bölümlerde ekonomi kavramları, günümüz ekonomi sistemi açıklanıyor, ve bunun siyasetle iç içe bi şekilde olması çok güzel. son 2 3 bölümde daha tarih anlatımına kayıyo ve bu yönünü özellikle sevdim. ekonomi temelinde politika tarihi gibi. son bölümde 1838 öncesi, 1838-1923 arası, 1923-1980 arası ve 1980-2020 arası kısımlara ayrılmış olarak Türkiye'nin ekonomik ve siyasi tarihi anlatılıyor. bu bölüm ve seçkinlerin egemenliğinin & toplumsal adaletsizliklerin anlatıldığı bir önceki bölüm benim favori bölümlerim oldu. tek eleştirim şu olurdu ki, *bence* sıradan bi insanın bilmesi gerekenden birazcık fazla ekonomi bilgisi var. yani "herkes için" kısmına uymayabiliyo bazen, yazar yer yer *bence* fazla detay ekonomi terimleri açıklıyo. ben sayfayı çevirince unutacağıma emin olduğum bu tarz bilgiler görünce o paragrafları çok anlamaya çabalamadan okudum mesela. ama bu durum hiç rahatsız edici seviyede değil, genel olarak siyaset ve tarihle çok güzel bi şekilde iç içe anlatıldığı için çok severek okudum.