İran asıllı Fransız yazar, 1980’de Tahran’da doğdu. Ailesi siyasi sığınmacı olarak 1986’da Fransa’ya taşındı. Gördüğü edebiyat öğreniminin ardından, ortaokul ve liselerde Fransızca dersleri verdi. Yirmi üç yaşında ilk kez doğduğutopraklara, İran’a geri döndü. Paris’inyanı sıra, Türkiye ve Çin’de de yaşadı.
2017 Ocak ayında Nouvel Atilla yayınevinden çıkan ilk romanıyla Fransa’nın en saygın edebiyat ödüllerinden biri olan “Prix Goncourtdu Premier Roman”ın sahibi oldu.
Marx et la poupée (Marx ve Oyuncak Bebek)
Maryam Ora'dan geliyor. Ora'da başka bir dil konuşuluyor. Maryam Bura''ya yaşamını sürdürmek için geldi. Bura'da başka bir dil konuşuluyor. Okulda Maryam, ailesinin bilmediği, farklı bir dil öğreniyor. Bura'nın dilini.
Maryam, ailesiyle birlikte çok küçük bir apartman dairesine yerleşiyor. Maryam'ın odasında koca bir boşluk var. Odasında hiç oyuncak yok. Maryam'ın kalbinde de koca bir boşluk var: Bebeklerini çok özlüyor.
Kitap, İran'da doğup 6 yaşına dek çocukluğunu burada geçiren ama daha sonra anne babasının siyasi duruşu ve İran'daki olaylar nedeniyle Fransa'ya göç etmek durumunda kalan Maryam'ın hayatını üç farklı döneme ayırarak bizlere anlatıyor. Daha doğrusu Maryam bize bunu anlatıyor.
İlk olarak anne karnından başlıyor anlatmaya; anne babasının yaşadıkları, İran'daki çocukluğu, Fransa'ya gidişi, Fransa'da ilk zamanlarda yaşadığı yalnızlık, dilsizlik, yoksulluk... Fransa'adki çocukluk ve gençlik yılları... Çift dilli ve çift kültürlü olmanın zorlukları, kendi içinde yaşadığı çelişkiler ve sorgulamalar.. Son olarak İran kültürü ile, İranlı olmak ile barışması ve çocukluğunu geçirdiği topraklara geri dönüşünü anlatıyor bizlere Maryam.
Zaman zaman duygulanacağınız, okuması keyifli kitap.
Iran Edebiyati
Başlık da Iran Edebiyati diyerek belki kitabi içeriğinden sınırlandırmış da oluyorum. Çünkü uzun suredir okuduğum en iyi kitaplardan biri. 1979 yılında Iranda olan olaylar sonrası küçük bir kizin annesi ve babası ile birlikte başka bir ülkeye kültüre (göçe/sürgüne) gitme sürecinde ve sonrasında yaşadığı duyguları o kadar net bir ve
Marx ve Oyuncak Bebek adlı romanı ile Notre-Dame de Sion 2020 edebiyat ödülünü kazanmış Maryam Madjidi.Ayrıca, 2017 yılı Goncourt ilk roman ödülünün de sahibi olmuş.
Maryam Madjidi, İran asıllı, Fransa'da yaşayan, Fransızca yazan bir yazar.
Maryam, henüz annesinin karnındayken tanışıyor baskıcı İran rejimiyle. Kominist görüşü benimseyen, baskıcı İran rejiminden kaçan ailesi ile Fransa'ya göç ettiğinde yaklaşık 6 yaşındadır artık Maryam.
Maryam, yeni bir ülkeye, yeni bir kültüre, yeni bir dile tepkilidir.
Yemek yemeyi bırakırken, ana dilini evde konuşsa da yavaş yavaş derinlere gömer, sessizliğe sığınır. Geride kalan büyükannesi, kökleriyle olan en büyük bağlantısıdır.İran'dayken ailesi tarafından, oyuncaklarını komşu çocuklarına vermesi için sıkıştırılan Maryam, oyuncaklarını gömer.Gömülen oyuncaklar da kimliğinin, kökünün sembolüdür.
Küçüklüğünden beri hikâyeler yaratmayı ve anlatmayı sever Maryam.
İki kültür, iki dil arasında sıkışan göçmen çocukların yaşadığı zorlukları, küçük bir çocuğun gözünden, mizahı da eksik etmeden anlatmış Maryam Madjidi.Severek, ilgiyle okuduğum bir kitap oldu, Marx ve Oyuncak Bebek.