Ruhumdaki yaraları gösteren aynayı kırdım
işte parçaları: Dilimde başka hayatlardan
kalma tükürük molekülleri günahlardan
yadigar. Bir başka parçada: Midye ayıklarken
kestiğim damarım. İşte sara nöbeti geçirirken kırdığım soğan,
şifa olmamış sıktığım yumruğa. İşte bakılmamış
son parçada: Ucu kalkanı yavaşça delen
hançer-i figan, Zülfikar'ın iki ucu arasında
zeytin dalıydı güvercinlerin gözüne damlatılan
turuncu güneş, o daldan kopmuş bir zeytin
elbette gelip oturacak karanlık
her bakışın ortasına, bu parçayla oyduğum gözlerim:
iki dipsiz kıyamet.
Susmak doğuda erdem, meziyet anlamında,
Batıda ise değersiz bir hak gibi,
Ayır bizi Boğaziçi,
Kurtar beni boğulmadan,
Ayır bizi Boğaziçi,
Kutsa beni atlamadan.
Pencereyi kapattı, İstanbul'a baktı,
Yaşadığı bir şey vardı onları ayıran,
Mavinin ve morun bütün tonlarını gördüğünü sandı,
Sonra kendine böyle bir şeyin olmadığını ispatladı,
Bir hatanın izi aklında sonunda,
İkisini saran bir şey yüz yüze olunca,
Yüz yüze olunca,
Ruhlarda hiçbir sızı yok,
Bir tek soru var kalplerde,
Hiç kimseyi üzmeden nasıl hata yapıldı.
Savruluyorum rutinlerin takdiri
gevşemiş vicdandan
rituellerin iç huzurunu yırtan
o yakıcı soruya; Kimim ben?
Evet kim bu Mehmet Şenol Şişli? Gelin sizi tanıştırayım isterseniz. Aslında çoğunuz, karanlıktan gelen cümlelerini dinlediniz bu uykusuz efsunlu adamın. Kargo grubunun söz yazarı kendisi. Evet şu Yıldızların Altında’yı söyleyen grup