Mezarımın başında ağlamayın, orada değilim. Uyumuyorum. Esen binlerce rüzgardayım...
Ekinleri büyüten güneş ışığındayım.
Geceleri parlayan tatlı bir yıldızım.
Mezarımın başında ağlamayın; orada değilim.
Uyandığımda, gözlerimi henüz açmadan ve saate bakmadan önce kurt adam saati olmamasını umdum; bu, üç ile dört
arasina denk gelen en kötü saattir. Bu saatte uyandığımda,
karanlık düşünceler bana tıpkı bir sülük gibi yapışır. Tüm insanlara aynısı olur. Bu saatte kötü hissetmek normaldir. Gece
o saatte çok soguk olur, insan bedeninin en yavas calistigi
anlardır. Tansiyon, metabolizma, vücut ısısı, her sey düşüktür. Gece üçle dört arası ölüme en yakın olduğumuz andır. Bu
saatte bazı insanların ölmesi şaşırtıcı değildir.
Çok güzeldi. Gerçek bi psikolojik gerilim okudum diyebilirim. Duygu tasvirleri o kadar harikaydiki kendimi okurken içinde hissettim. Zaten filmi de cikacakmis (cikmis bile olabilir) bir solukta bitti. Bu tarz kitaplar kolay bulunmuyor. Bence alip okuyun pişman olmazsiniz. Ben kitapligimin bas ucuna koyacagim şahsen :')
Sarsıcı akabinde serinletici hızlı akan konusuyla kişileri ve kurgusuyla oldukça okunası beklentimi karşılayan bir roman oluşu için de ayrıca yazara müteşekkirim.
Bu kitabı yıllar önce pdf olarak okumama rağmen neredeyse her kısmını hatırlıyorum dün okumuşum gibi. Çok akıcı, ilginç ve sürükleyici bir kitaptı. Gizem ve gerilim seviyorsanız kesinlikle es geçmemeniz gereken bir kitap olduğunu söylemeliyim.