İçimi dolduran hisleri anlatacak kelimeleri bulmak için çabaladım ama onları tanımlayacak kadar güçlüsü yoktu. Uzunca bir süre boyunca içlerinde boğuldum. Hayatım bitmeyen, değişmeyen bir gece yarısıydı.
Rengi, inançları, varlığı, dili ve dîni bizden farklı olanları da kendimiz gibi insan olarak görmeyi öğrendiğimiz zaman ne din, ne politika, ne de gelişmişlik ve geri kalmışlık yüzünden insanların birbirleri ile didişmelerine neden kalmayacaktır.
" Ne kadar başarılı ve önemli bir kişi olursa olsun, insanın kendini kamuoyu önünde olduğu gibi sergilemesi olanaksız. Sanırım hemen herkes başkalarının karşısına çıkarken, aynayı önüne alıp kendine çeki düzen vermeye koyulur. Zira, hepimizin içinde tecrübeli bir işportacı kurnazlığı olduğu şüphesiz. Kendimizi piyasaya sürerken, gösterişli mostralıkları öne dizip, ham ve ezikleri onların arkasına gizlemeye özeniriz. Bu tür bir girişimin ürünü ise, ' yaşam öyküsünden' çok bir aldatmacaya , " övgüye" benzer. Dahası, farkında olmadan belleğinizin bize oynayacağı oyunlarda vardır. Yaşadıklarımızın hiçbir değişikliğe uğramadan, belleğin raflarında dizili öne çıkmak için bilinçten davet beklediği söylenemez. Onların acı veren, hoşa gitmeyen ve işimize de gelmeyen yanları üstünde belleğimiz türlü oyunlara girişmekte çok ustadır. Pilavlık pirinç ayıklarcasına onlara temizleyip bilinçaltının görülemeyecek yerlerine tıkmak onun marifetidir. Eline fırça ve çekici alarak anılarımızın çürük çarık ve çarpık yanlarını tamir ve badana yapıp, göz alıcı duruma getirmek de onun görevi... Bu yüzden anımsadıklarımız, gerçekten yaşadıklarımız olmaktan çok, yaşamış olmayı dilediklerimizin biçimini alır. "
BİTMEYEN GECE
Merhabalar,
Mithat Enç, Türk Doçent Doktor ve pedagogdur Dedesi Mehmet Mazlum efendi Antep'in önde gelen avukatlarından, babası Emin Mazlum Enç ise tanınmış iş adamlarındandır. Annesi Zeliha Hanım, kent belediye başkanı Lütfi Güceyli'nin büyük kızıydı.
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Bir otobiyografi kitabı olması da çok daha önemli kıldı.
Yazar Mitat Enç,kendi hayatı üzerinden göremeyen insanların yaşadıklarını, özel eğitime ihtiyaç duyan bireyler için yaptıklarını ve yapılması gerekenleri anlatmaktadır. Mitat Enç üniversite yıllarında kör olmuştur. Önce kabullenemez fakat sonraları bununla yaşamayı ve mücadele etmeyi öğrenir. Tedavi için zaten yurtdışına gider ve bu ve benzeri bir takım vesilelerle engellilerle ilgili eğitimler alır ve Türkiyede bu alanın öncülüğünü yapmaya çalışır. Bu uğurda çalışırken yetkililerin ve toplumun özel eğitime muhtaç bireylere bakış açısından ve eğitimdeki eksikliklerden de bahsetmiştir. Bunun yanında tedavi ve eğitim amacıyla sık sık Avrupa ve Amerika gittiği için bu ülkelerdeki eğitime ve günlük yaşama dair gözlemleri de kayda değerdi. Bir insanın yaşamının bir anda değişebileceğini, değişime ayak uydurmanın ve yaşama zevkinin sönmeyeceğini anlatan bir kitap. Azmin ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Herkesin ve özellikle her öğretmenin mutlaka okuması gereken bir kitap.
Mutlaka okuyun, okutun. Sevgiler ..
Evren bir tapınaktır. Doğrusu da her insanın Tanrısını ve tapınma yolunu da kendisinin bulmasıdır. Ancak herkes bunu başaramaz. Hazıra konmak zorundadır.