1931 Düzce doğumlu 1953 yılında girdiği TCDD teşkilatının çeşitli kademelerinde çalıştı. Yüksek öğrenimini TCDD'de çalışırken tamamladı 1956'da Barış Partisi'nin kurucu üyesi oldu. Aksu emekli olduğu 1982 yılından bu yana çingene savunusunu konu alan çeşitli konferanslar verdi. Çeşitli dergi ve gazetelerde gazetelerde konu üzerine yazılar yazdı. Evli ve iki çocuk babası olan Aksu'nun iki de torunu vardır.
— ... bu konuda insanları aydınlatıyor musunuz?
— Ben Aleviler hakkında çok yazdım, çok konuştum. Benim Alevi olduğumu sandılar. Şimdi de Çingene zannetmesinler.
Anayasamızın dördüncü bölümünün 66'ncı maddesinde; Türk Devleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür. Buna göre Çingene asıllı vatandaşlarımızın hepsi Türk'tür.
İnsanlık tarihi bir bakıma ezenler ile ezilenler arasındaki mücadelenin tarihidir. Ezenlerin insafı ölçüsünde ezilenler hayatta kalabilmiş, mücadele güçlerini kullanarak yaşamlarını devam ettirebilmişlerdir. Çingeneler de bu topluluklardan birisidir.
Kitap okumayı zorlaştıran ve sıkıcı yapan konulardan birisi de aynı konunun tekrar edip durması.
Bu kitap öyle mesela kendi içinde kendini tekrarlamış. Örneğin bir alıntı yapabilirsiniz ama aynı alıntıyı 4-5 kere kullanmak insanı sıkar. Kitapta Einstein'ın bir sözü sık sık kullanılmış bence aynı sözü bir kere kullanmak yeterli tekrarın
Türkiye’nin çok önemli ve çoğunluğun iki yüzlü yaklaştığı bir sorununa çok serin kanlı bir yaklaşım sergilemiş yazar. Kitapta çok fazla tekrara düşülmesi, çok sathi bazı yorumlar ve bazı oldukça kestirme çıkarımlar okuma zevkini bir ölçüde baltalasa da son tahlilde kitabın tartışma konusu ve bunu ilk defa ele alıyor olması bu kusurlarını örttü benim için. Okunması gereken bir kitap.
Yazarın azmine hayran kaldım. Gerçekten yılmadan, usanmadan köklerine sahip çıkmak daha doğrusu dünyaya doğru tanıtmak için çabalayan bir insan. Fakat takıldığım bir nokta var. Kitabın bir sayfasında şu cümle yer alıyor: “Tarikatçılar, çeteler, çalanlar-çırpanlar, hortumlayanlar arasında yer almazlar, Laik ve Atatürkçü’dürler...” Bu çok iddialı bir cümle. Bu durumun doğruluk payı da yok. Çünkü her toplulukta iyiler de vardır kötüler de. Bir çingene hortumcu, bir Kürt tarikatçı, bir Laz çalan-çırpan, bir Zaza ise çete üyesi olabilir. Yani demek istediğim bu kadar kutsallaştırmanın manası yok. Şimdi söyleyeceklerim tüm insanlık için geçerlidir; maalesef sosyal statü kaynaklı sorunlar iş imkanlarını daraltıyor, bu olumsuzluk daha da ileri seviyeye ulaştığında “karın tokluğu” için yasal olmayan işler yapılıyor. Yadsınamaz gerçeklerden bahsetmek ayıp değil. Asıl ayıp çingene birinin “Ben çingeneyim” diyememesidir.