Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Necmettin Hacıeminoğlu

Necmettin HacıeminoğluTürkçenin Karanlık Günleri yazarı
Yazar
7.7/10
26 Kişi
178
Okunma
22
Beğeni
2.732
Görüntülenme

Necmettin Hacıeminoğlu Sözleri ve Alıntıları

Necmettin Hacıeminoğlu sözleri ve alıntılarını, Necmettin Hacıeminoğlu kitap alıntılarını, Necmettin Hacıeminoğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birbirine sançılub her yan tenümde ohlarun Murg-u rûhum kaydına olmuş müretteb bir kafes (Vücudumdaki oklar tenimde artık yer kalmadığı için - birbirine saplanmaktadır. Böylece, ruhumun kuşunu tutmak için yapılmış bir kafes meydana gelmiştir.)
Sayfa 89
. Fakat, Türk milletinin asırlardan beri işlediği ve bugünkü olgun hale getirdiği Türkçeyi yıkmak isteyenleri milli vicdan affetmeyecektir. Çünkü bu hareket, şu veya bu yabancı kelimeye değil, aslında milli bütünlüğe indirilmek istenen bir darbedir. Türk milletinin tarihini ancak elli yıl içinde arayanların, milli tarihimize vurmak istedikleri bir «tekme»dir. Türk milletini 36 milyondan ibaretmiş gibi göstermek isteyenlerin ve öyle olmasını temenni eden bedbahtların milli kültürümüze salladığı hoyrat bir çekiçtir. Türk milletinin bütünlüğüne kasteden bu kirli eller elbette kırılacaktır. .
Reklam
Nitekim, tarih göstermiştir ki bir milletin kurmuş olduğu devlet yıkılabilir, oturduğu vatan elinden alınabilir, fakat dili yaşıyorsa, o millet dağılmamıştır, kaybolmamıştır, ayaktadır.
Gezme ey gönlüm gâfil fezâ-yi 'ışkda Kim bu sahrânun güzer-gehlerde çoh sayyâdı var (Ey gönlümün kuşu aşkın fezasında gafil gafil gezme. Zira bu sahranın güzergâhında dolaşan çok avcılar vardır.)
Sayfa 83
. Dilin varlığı, millet bütünlüğünün geleceği için yegane teminattır. Dil yaşadığı müddetçe millet ayaktadır. Türklüğün can düşmanları bunun için milli dilimizi yıkmaya çalışmaktadırlar. .
Sûret-ârâ olma tahsîl-i kemâl-i manî et Kim behâyim nev-in etmez âdemi zer-beft çul (Dış görünüşünü süsleme, mânâ mertebeni yükselt. Zira altın işlemeli çul hayvanı insan etmez.)
Sayfa 103
Reklam
Eyle bed-hâlem ki ahvâlüm görende şâd olur Her kimün kim devr cevrinden dil-i nâ-şâdı var (Öyle kötü durumdayım ki, zamanın cefasından dolayı gönlü kederli olanlar, benim bu halimi görünce kendi hallerine şükrederek sevinirler.)
Sayfa 83
Ehl-i temkînem meni benzetme ey gül bülbüle Derde yoh sabrı anun her lâhza min feryâdı var (Ben temkinliyim, beni bülbüle benzetme ey gül. Onun derde tahammülü yok, her an binlerce feryadı var.)
Sayfa 83
. Konunun ilgi çekici bir yönü daha var: Son yirmi yıl içinde dilde aşırı özleşmeyi savunan aydın zümresi hiç bir zaman milliyetçi bir grup değildir. Hayat görüşleri, millet, milliyet ve kültür anlayışları bakımından son derece serbest düşünceli, hatta milliyetçilik yerine beynelmilelciliği benimseyen bir kısım aydınların dil konusunda böyle aşırı Türkçeci oluş sebeplerini izah etmek bizce imkansızdır. Hiç bir konuda Türkçü ve milliyetçi olmayan, hatta bu düşüncelere karşı çıkan kimseler dil meselesinde nasıl Türkçeci oluyor, nasıl bir dil ırkçısı kesiliyorlar? .
. İlk olarak Kaşgarlı Mahmut 1072 yılında yazdığı Divanü Lugati't-Türk adlı büyük eseri ile Türk dilinin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu, on beşinci yüzyılda da Ali Şir Nevayi Muhakemetü'l-Lugateyn adlı eseri ile Türkçenin Farsçadan daha güzel ve zengin bir dil olduğunu iddia ederek, bunu isbata çalışırlar. Her iki müellif de iddialarını sadece dil sahasına inhisar ettirmekle yetinmeyip, aynı zamanda Türklerin üstün ve ileri bir millet olduklarını da belirtmek suretiyle, bin yıl sonra Atatürk'ün «Ne mutlu Türküm diyene!» «Bir Türk dünyaya bedel!» «Yüksel Türk, senin için yüksekliğin hududu yoktur!» sözleri ile ifade ettiği Türk milliyetçiliği ülküsünün de öncüsü olurlar. .
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.