Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Neslihan Odabaş Baykut

Neslihan Odabaş BaykutBütünlük Yolunda Akışta Uçmak yazarı
Yazar
6.7/10
3 Kişi
10
Okunma
1
Beğeni
711
Görüntülenme

Hakkında

Yazarın kendi ağzından: 1970 doğumluyum. Saint Benoit Fransız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Fakültesindeki eğitimimden sonra 15 sene ithalat yaptım. Ancak gönlüm hep insanda ve insan psikolojisinde takılı kaldı. Bu sevdamı yaşam koçluğu yaparak yaşama geçirme kararı aldım. Yaşam koçluğumu psikoloji bilimi ile desteklemek amacıyla St. Clements Üni. Klinik Psikoloji bölümündeki yüksek lisansımın 2014 yılında tez yazımı ile sonlanması ile hem bilimsel hem de spritüel bakış açısı kazanmış olduğumu düşünüyorum. Bu geniş bakış açısı ile hepimizin bütünlük yolunda geçirdiğimiz yaşamlarımıza biraz da olsa katkıda bulunmak, yol gösterebilmek, insanların ruhlarında gerçekleşen değişimleri görebilmek için kendi tarzımda yoluma devam ediyorum. Hem bireysel hem de grup çalışmaları ile ulaştığım insanlara yaşadıkları çatışmalarında farkındalık kazandırmak en önemli amacım. Yaşadığımız çağda bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Önemli olan bilginin yaşama geçirilmesi diye düşünüyorum. Tüm çalışmalarımda bilgiyi yaşantımıza, çatışmalarımıza nasıl uygulayacağımızı insanlara göstermeye çalışmak esas hedefim. Ayrıca 2012 yılından beri BÜTÜNLÜK YOLUNDA adlı bloğumda ve facebook sayfamda yazdığım kişisel gelişim yazıları ile de bu yolda ilerlemeye çalışıyorum. Bütünlük ve teklik yolunda karşılaştığım herkese teşekkür ediyorum.
Unvan:
Yazar
Doğum:
1970

Okurlar

1 okur beğendi.
10 okur okudu.
3 okur okuyor.
6 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Aldığın her karar, ama her karar, yaptığın şeyle ilgili değildir. Kim olduğun hakkındadır.
"Gizli olan şeyler zıddı ile açığa çıkar" demiş Mevlana. Hepimiz bir huzur arayışı içindeyiz. Ne yaparsak yapalım, sevmek, çalışmak, para kazanmak, gezip tozmak, hepsinin sonunda ulaşmak istediğimiz nokta bir parça mutluluk ve huzur. Ama bu noktaya nasıl ulaşacağımızın yolunu bulamıyoruz. Yaşam aslında bize bu konuda çok yardım ediyor.
Reklam
İlk önce "BEN" i iyileştirmeden, yaşamımızdaki hiçbir şeyin iyileşmeyeceğini bilmemiz gerekir. "BEN"ki bencilliği bile görüp kabul etmek -ama onaylamamak- BEN'i iyileştirmektir. BEN kendimi sevmezsem, kendime şefkatle yaklaşmazsam, kendimi affetmezsem, kendime saygı duymazsam, kendimi kabul etmezsem, benim dışımdakileri nasıl sevebilir, affeder, saygı duyar, kabul ederim? BEN demek içimi keşfetmek, içimi iyileştirmektir. Diğerleriyle olan ilişkim tümüyle BEN'in üstüne kurulmuştur. BEN, kendimi kabul etmezsem, insanlarla iletişimimdeki bütün yollarım -sözlerim, ifadelerim, beden dilim- kabul etmemek üzerine kurulmuş demektir. BEN kendimi sevmezsem, tüm sevgi ifadelerim aslında sevgisizlik üzerine kurulmuş demektir.
Doğuyoruz, anne-babamızın hayat görüşü dahilinde yetiştiriliyoruz. Sonra buna kendi tecrubelerimizi katıyoruz. Onlar da anne babamızın bakış açısından kaynaklanıyor.Robot gibi, kalıplaşmış düşünce yapıları, kalıplaşmış davranışlar..özüyle bağlantısını kaybetmiş insanlar topluluğu dünyayı işgal ediyor. Hani nerede özün neşesi, özün sevgisi, var olmanın karşısında özün hissettiği haz? Yok çünkü robotlar bunların hiçbirini hissedemez. Ta ki sarsılana kadar. Hepimizin sarsılmaya ihtiyacı var. Hepimiz sarsılıp kendimize gelmek ve bize armağan edilen bu yaşamı yaratmak zorundayız. Tabii ki eğer neşeyi, hazzı, gerçek sevgiyi deneyimlemek istiyorsak. Her bir sarsılma -ki buna farkındalık diyoruz- yaşamımızın iplerini ele almanın cesaretini ve sorumluluğunu bize verecektir. Yaşam tek kişilik bir oyun ve tüm sorumluluk kendimize ait. Haydi, bir sarsın kendinizi ve robotluktan çıkın. Çünkü çıkış yolu negatifte.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok