"Babasızlığı biliyorum da, annesizlik nasıl bir şey bilmiyorum. Babasızlık, evin damını yitirmekse, sanıyorum annesizlik, evin altındaki toprağın kaymasıdır.."
Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanların
Vitrin camlarına yansıyan yüzlerde
Bilmiyorum kalmış mıdır
Adresini yüzlerinde taşıyan insanlar
Hâlâ bir umut var mıdır
Çıkmaz sokağa benzeyen
Bir avunması vitrinlerde
Murathan Mungan
"Kafka, Sevgili Milena'da; 'Yaşam, kötü organize edilmiş bir parti gibidir. Partinin en temel ve doyurucu yemeğini çoktan yiyip bitirmenize rağmen, partiyi heyecanlı kılan çerezler bir türlü gelmek bilmez.' derken, sanki hayatın 'saçma' olduğunu söyler."
"Tanpınar, Adalet Cimcoz'a yazdığı mektupların birinde Andre Gide'den bir cümle aktarıyor:
'Vatan bir kaç dosttur.' Bir kaç dost...
Kendisinde kendini bulduğun; bakışı, dili ve dokunuşuyla güven veren bir insan sıcaklığı...
Bu anlamda hangimizin kaç dostu var?"
"Televizyondan kaçıp odama sığınıyorum. Sıradan haberleri bağırarak sunan spikerin sesi hâlâ duyuluyor. Duymak istemiyorum. Gündemle hiç ilgili değilim. Okuduğum kitapta, 'mutluluk var' diyor yazar: 'Mutluluk, insanlar arasındaki hırslardan, bencilliklerden, sınırlardan arınmış sevgidir.."
Sevginin rengi var mı?
Var, diyorum. Girdiği kabın rengini alan su gibi, sevgi de, yerleştiği kalbin tonlarına bürünür. İçindeki taşlara ve bitki örtüsüne ışıklı bir renk veren su, yabancı bir cismin müdahalesiyle berraklığını yitirip bulanık akmaya başlar.
"Evet insan yalnız doğar ve yalnız ölür. Bir ailenin ve kalabalığın içine doğduğumuz, birçok insanla birçok şeyi paylaştığımız doğru. Ancak yine de, kendi kaderimizi yaşıyoruz. Belki de hiç kimseye açmadığımız, açmak istemediğimiz acılarımız vardır.."