Hakkında
1970 yılında Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesinde doğdu. Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra öğretmen olarak göreve başladı. 2002 yılında yapılan idarecilik sınavını kazanarak okul müdürü oldu. 2005 yılında yapılan sınav sonucu uzman öğretmenlik unvanı aldı. 2009 yılına kadar okul müdürlüğüne devam etti. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Felsefe ve Din Bilimleri alanında yüksek lisans yaptı. 2009 yılında müfettişlik sınavını kazanarak eğitim müfettişi oldu. “Başarmak İstiyorum: Başarısızlık Sebepleri ve Başarma Yöntemleri”, “Başarının Şartı ve Başarma Yöntemleri” adlı, basılmış iki kitabı daha vardır. Şu anda İstanbul ilinde maarif müfettişi olarak görev yapmaktadır.
Unvan:
Maarif Müfettişi
Doğum:
Andırın, Kahramanmaraş, Türkiye, 1970
Okurlar
4 okur beğendi.
84 okur okudu.
3 okur okuyor.
25 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
"Hayat senin bakışınla anlam kazanır ya sadece bir noktayı görürsün hayatın akıp gider sen farkına varmazsın... Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın, akıp giden zamanın anlam kazanır..."
Sayfa 35 - İskenderiyeKitabı okudu
Ahmet Haşim 1924 yılında Paris'e yapmış olduğu seyahati esnasındaki tespitlerine özet olarak şu şekilde anlatmaktadır:
Paris Üniversitesi'nde, dünyanın dört bir yanındaki Müslüman ülkelerden gelmiş binlerce Müslüman genç eğitim görmekte. Bu üniversite bilinçli bir şekilde öyle program uyguluyor ki öğrencilerin orada bilim sahibi olarak dönmeleri çok zor. Üniversitede devam zorunluluğu yok, derse isteyen giriyor, isteyen girmiyor. Ders programları çok hafif ve öğrencileri Zorlayacak nitelikte değil. Öğrenciler burada bilimle uğraşmıyorlar. Bunun yerine kız-erkek ilişkileri alabildiğine ilerlemiş ders saatinde üniversitenin bahçesinde kız ve erkekler birlikte gezip dolaşıyorlar.
Bu şekilde 4 yılı tamamlayarak memleketlerine dönüyorlar ve yurt dışında fakülte bitirmiş edası ile anne ve babalarının inanç ve yaşantılarını eleştirip duruyorlar, diyor.
Ahmet Haşim Sağ Olsaydı bugün Paris Üniversitesi'nin Türkiye'nin tüm illerinde faaliyet gösterdiğini görecekti.
Sayfa 18 - İskenderiyeKitabı okudu
Kuyunun dibinde yaşayan kurbağa gökyüzünün sınırsızlığını asla anlayamaz...
Sayfa 35 - İskenderiyeKitabı okudu
Hikaye
Yaşlı bir Arabi (Arap köylüsü) devesi ile çölde yolculuk yapıyormuş. Karşısından bir genç gelmiş ve Arabi'ye
- Çok susadım yoluma devam edemez oldum. Allah için bir yudum su, demiş.
Arabi devesini çöktürmüş ve matarasından çıkardığı suyu gence vermiş. Genç suyu içtikten sonra Arabi'yi bir darbe ile düşürmüş ve yaşlı adamın devesine binerek deveyi tekmelemiş, hızla oradan uzaklaşmaya başlamış. Arabi arkasından çağırmış.
- Dur evlat o deveyi sana verdim ama bir şartla, demiş.
Genç durmuş ve o şartı ne olduğunu sormuş. Arabi:
- Bu olayı kimseye anlatma oldu mu? demiş.
Gencin hayreti iyice artmış ve nedenini sormuş. Arabi:
- "Eğer sen bu olayı anlatırsan bundan sonra çölde Susuz kalan hiç kimseye su veren olmaz"demiş...
Sayfa 84 - İskenderiyeKitabı okudu
Peyami Safa'nın dediği gibi kitabın en büyük zararı yalnız maddi gözlerinizi değil, ruhunuzun gözlerini de zayıflatması ve hayatı görebilmeniz için size kendi gözlüğünü takmasıdır. Kitaplar Elbette dostturlar ancak kötü arkadaş gibi zararlı da olabilirler. Arkadaş seçimi ne kadar önemli ise kitap seçimi de o kadar önemlidir.
Sayfa 43 - İskenderiyeKitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
