Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Onat Kutlar

İshak yazarı
Yazar
Çevirmen
7.9/10
374 Kişi
1.559
Okunma
167
Beğeni
15bin
Görüntülenme

En Eski Onat Kutlar Gönderileri

En Eski Onat Kutlar kitaplarını, en eski Onat Kutlar sözleri ve alıntılarını, en eski Onat Kutlar yazarlarını, en eski Onat Kutlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İyi öykücü, akıp giden zamanın ritmine, onu durdurmadan kalemini uydurandır. Bir süre birlikte döner o çarkla. Ve bir ölü noktayı geçince bırakır. Öyle gördük ustalarımızdan."
Sayfa 8 - Can Yayınları
"Yeniden giriyorum yazıya. Ülkeme, çocukluğumun kentine döner gibiyim. Kağıtların ak denizine, esinlerle ürperen çayırına harflerin, anlamın derin vadilerine, kitapların kalabalık sokaklarına... Doyulmaz bir rahatlık, güven. Kendi dilimi konuşuyorum çünkü. Küçük bir kaygı yok değil. Müsrif oğlunu nasıl karşılayacak yazıların piri?"
Sayfa 7 - Can Yayınları
Reklam
"Tuhaf bir yaratıktır bu İshak. Yıllardır bir işi var. Aylı gecelerde ağaca konup yeryüzünü gözetler. Tahtakuruları gibi alışkanlıklarının alçak duvarları arasında yaşamayı seven bir yığın insanın çekip iyimser bir çamura batırdığı teraziyi dengede tutmaya çalışıyor. Bugüne kadar oldukça başarıyla yürüttü işini. Hep bu garip gözleri. O iki parıltı, sarsıntısız görünen hayatımızın gizli bir köşesinde karanlık iki iğne deliğidir. Öbür yanına sonsuz bir görüntü evreni iletiyor. Bir anlam piresi gibidir İshak. Uzak yerlere atlar. Ama hep bu daldan yeryüzünü gözetler."
Sayfa 83 - Can Yayınları
"Kılkuyruk kedilerin bile okuma yazma bildiği bu ülkede, yoksul çocuklar hiçbir şey bilmiyorlar."
Sayfa 87 - Can Yayınları
120 syf.
·
Puan vermedi
İshak, karanlık ile aydınlığın, düş ile gerçeğin sarmal olarak birleşip yer yer ayrıldığı, yabancılaştığı ölçüde de birbirine yakınlaştığı, gencecik bir insanın hayallerinden, yüreğinden, acıları ile umutlarından parmaklarına dökülerek bizlere emanet bırakılmış bambaşka bir öyküler kitabı.
İshak
İshakOnat Kutlar · Yapı Kredi Yayınları · 2009798 okunma
“Dil, durgun ve derin bir suyun aynası gibi yalnızca kendi bildiklerini gösteriyordu ona. Pencerenin ince ses tellerinden dokunmuş tülüne dilin işlediği tuhaf bir manzaraydı yaşam. Yalnızca kendi ormanına ait düşsel ağaçlar ve belli belirsiz ırmak kıyısı. Dilsiz konuşmak istiyordu kendi kendisiyle. Aynaya bakmadan görmek kendi toprağını. Aralamak dilin perdelerini.”
Reklam
Bunca yıldır her sıkıntının, her acının nice ramazan günlerinin sonunda gelen buydu işte. Böyle anlarda serseri rüzgarların çalkalayıp durduğu karmakarışık su yüzeyinden ağır bir taş gibi dibe çöker dinlenirdi. Kim bilir belki de bütün ömrü boyunca her şeye bu özgürlüğü düşünerek katlanmıştı.
Onat Kutlar (25 Ocak 1936-11 Ocak 1995)
"...Durmadan düşünüyorum ne kadar çok öldük yaşamak için."
Unutulmuş Kent
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.