Hakkında
Liseyi Manisa Lisesinde okudu. 1993 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1996'da İzmir Barosu'nun insan hakları merkezinin direktörü oldu. 1997-1998 yıllarında Londra'da avukatlık yaptı. Uzun yıllardır azınlık hakları savunuculuğu yapan Cengiz, İnsan Hakları Gündemi Derneğinin kurucusu ve 2003-2012 yıllarında başkanı oldu. Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı yönetim kurulu üyesi ve Özgürlük Araştırmaları Derneği danışma kurulu üyesidir.
Cengiz, Zirve Yayınevi katliamı davasında müdahil avukatlar arasındadır. Today's Zaman, Radikal ve Al-Monitor'da köşe yazarlığı yapmıştır. Liberal Düşünce Topluluğu 2013 Özgürlük Onur Ödülü'nü Cengiz'e vermiştir.
Cengiz'in Umut Ağacı isimli bir romanı bulunmaktadır.
Unvan:
Türk Avukat , Yazar ve İnsan Hakları Savunucusu
Doğum:
İzmir, 1968
Okurlar
1 okur beğendi.
31 okur okudu.
3 okur okuyor.
4 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Nezarethane duvar yazıları...
"Doğmadan önce senaryoyu okusaymışım keşke,"
Sayfa 75 - İndie YayınlarıKitabı okudu
Neden büyüklerin günahlarını çocukları çekmek zorundadır?
Cemil öksüzlüğün ne demek olduğunu çok iyi bilirdi. Kış gecelerinde sobanın başında otururken, soğuk sabahlara yorganına sarınmış olarak uyanırken, futbol maçında diğer çocukların babaları oğulları için tezahürat yaparken,yazın diğer çocuklar anne babalarıyla sahilde dolaşıp dondurma yerken,söğüt ağacının altında oturup tek başına denizin karanlığını izlemenin ne demek olduğunu çok iyi bilirdi o.
Sayfa 85 - İndie YayınlarıKitabı okudu
Yazar burada "Dövüş Kulübü" nün etkisinde kalmış...
Zavallılığın, düşkünlüğü de ayrı bir tadı olduğunu düşündü Kemal. Yukarıdan düşmek, o düşme hali acı vericiydi belki ama, ta dibe varınca, her şeyi kaybedince, bütün edindiklerinin, hep korumak zorunda olduklarının da ciddi bir yük olduğunu hissediyor, düşerken alınan o yara berelerden tuhaf bir haz duyulmuyor muydu? En dipte, en aşağıda sonsuz özgürlüğü mü hissediyordu insan?
Sayfa 69 - İndie YayınlarıKitabı okudu
Düzen Adamı
"Biliyor musun?" dedi Bahadır. "Düzenle iyi götürdüğüm ilişkilerimi sorgulamadan edemiyorum. Kendi kendime hep, 'Çember ancak içinden kırılabilir,' dedim bir taraftan. Yani bu düzeni ancak onun içinden bir yerden düzeltebiliriz. Ama öbür taraftan zaman zaman çok kirlenmiş hissediyorum kendimi Kemal. Neredeyse bütün arkadaşlarım üniversiteden atıldı. Bütün ahlaklı, kafası çalışan, onurlu insanlar, hepsi kovuldu. Fırsatçılar, yalakalar, kifayetsiz muhterisler doldurdu üniversite kürsülerini. Ben arkadaşlarım kovulurken sesimi çıkarmadım. Cuntacılar yeni kanunlar için danıştığında onlara hayır demedim. Ben bu işi kabul etmezsem, nasıl olsa başka birisini bulacak ve çok daha korkunç yasalar hazırlayacaklar diye düşündüm. Bu pis düzenle iş birliği yaparak onun vereceği zararları azaltabilirim diye düşündüm. Yeni Ceza Usul Yasası'nı, Terörle Mücadele Kanunu' nu hazırlayanlardan birisi de benim. Biliyorum, sonra hep şüpheye de düştüm. İçimdeki kariyerist mi beni bu noktalara getirdi, yoksa gerçekten insanlara bir faydam olabiliyor mu, söylediğimde bir gerçeklik var mı? "
Sayfa 94 - İndie YayınlarıKitabı okudu
Gazetelerin bu halini gördükçe, ilk önce sessizce, sonra sesli olarak söylenmeye başladı. "Darbeciler değil, onların dümen suyundan çıkamayan siz deyyuslar getirdiniz ülkeyi bu hale. Kışla haline getirdiniz lan bu ülkeyi. On tane gazete, aynı haberi aynı kelimelerle yazarım lan? Böyle birşey olabilir mi? Allah hepinizin belasını versin."
Sayfa 16 - İndie YayınlarıKitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
