Osman Okutmuş Gönderileri
Osman Okutmuş kitaplarını, Osman Okutmuş sözleri ve alıntılarını, Osman Okutmuş yazarlarını, Osman Okutmuş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu yüce dağlar her zaman böyledir, dedi. Yeryüzünde değillermiş gibi dururlar. Çok üstündedir, toprağın, gerçeğimizın...
Sayfa 106 - Akıl fikir yayınları
Mürüvvet ehlimiz çoktur gelen mihman geri dönmez
Bizim de aşk ocağında döşenmiş hanemiz vardır
Sayfa 109 - Akıl fikir yayınları
Gönülden cûşa gelip Allah Allah dise dergâhta
Zemin-i asümanı titretir divânemiz vardır.
Sayfa 109 - Akıl fikir yayınları
Çıkıp kürsüde ol vaiz bizi zemmetmesin her gün
Anın mescidi var ise bizim meyhanemiz vardır
Sayfa 109 - Akıl fikir yayınları
Bu fânî dünyâya benim diyenler
Son deminde pişman olsa gerektir
Kutnu kumaş yeşil atlas giyenler
Soyunupta üryan olsa gerektir
"Nahnû Kasemnâ" dan ayrılmış payın
Bir günde çekerler çarhını yayın
Tâcı tahtı elvan köşk ü sarayın
Yıkılıpta viran olsa gerektir
Sana davacıdır ehlü ayâlin
Yarın mahşer günü ne olur hâlin
Kimi yakan çeker kimi sakalın
Çeşmin yaşı umman olsa gerektir
Bir kuru dâvada olmuşsun sebâ
Geceler subha dek çalarsın heba
Şöhreti dillerde Celâli Baba
Bu ad bize bühtan olsa gerektir
Sayfa 108 - Akıl fikir yayınları
Minnetle...
Tam o sırada topallaya topallaya gelen bir yaban keçisinin inlemesini acıyla duydu.Keçi hiç korkmadan yanına geldi;ayağını uzattı. Kalçasında mermi vardı. Cebinden çıkardığı bıçağını yaktıktan sonra irin toplayan yaraya neşter vurdu; mermiyi çıkarttı. Yağlığını yırtarak yara merhemi olarak bildiği otu yaranın üzerine sardı. Keçi dirilmiş, artık topallamıyordu. Dağ yolunu tutarken üç defa dönerek Celâlî'ye minnet ve şükran sundu. Dağ doruklarına tırmanan keçiye ve tepelere baktıktan sonra şöyle dedi:
Karşı yatan ulu dağlar
Kar kusar tutar bellerin senin
Yazın kışın belli olmaz
Sert eser yellerin senin
Suyun bir kumsaldan kaynar
İner düz ovayı boylar
Şarıl şarıl akar çağlar
Serindir sellerin senin
Çiğdemin menekşen kokar
Güzeller göğsüne takar
İçinde sunalar oynar
Derindir göllerin senin
Dağın çiçekle dolmasın
Umarım yaylân olmasın
Yad ilden avcı gelmesin
Bağlansın yolların senin
Celâlî der tuzak kurdun
Pusularda sindin durdun
Yahşi yerden yaman vurdun
Kırılsın ellerin senin
Sayfa 106 - Akıl fikir yayınları
Muhabbet camına nail olanlar
Âh elinden yana yana giderler
Sürur-i sevdada sâil olanlar
Dest uzatır kerem kâne giderler
Anlar Horasanlı gam çırâğlıdır
Dağıstan dâğıyla bağrı dağlıdır
Karabağ uşağı Karabağlı'dır
Hublar şahı Âlişân'a giderler
Derdimentler okur arzuhâlini
Kâfiridir kalem tutmaz dalını
Kadeh kulpu tutan bilir hâlini
Katre çekip bir ummana giderler
Derd-i dilin sitemkâre söylenmez
Çeker kanın bâde çeker eğlenmez
Sîne zahmi her tabîbten iylenmez
Yâ Eflâtun yâ Lokmân'a giderler
Celâlî bu sırrı bildir tezelden
Hatmin oku bize bildir tezelden
Anlar meşkin ebcetlemiş ezelden
Kimi îmân kimi küfre giderler
Sayfa 103 - Akıl fikir yayınları
Marko Polo da buradan geçmiş, "Bayburt dünyanın en güzel uğrak yerlerinden biridir." diyerek buraya hayran kalmıştı.
Sayfa 103 - Akıl fikir yayınları
Dünyada hiçbir fena adam yoktur ki, hiç olmazsa birkaç kişinin dostu olmasın ve hiç iyi bir kimse yoktur ki, bir çok kişinin düşmanlığını kazanmamış bulunsun.
Sayfa 102 - Akıl fikir yayınları
Tarihi cirit oyunlarının en meşhur oyuncularından Mustafa Efendi , atı öldüğü zaman tayının büyüyünceye kadar ağıt söylediği, "Var mıydı atım gibi /Kalmışım yetim gibi" diyerek ağladığını hemen herkes görmüştü.
Sayfa 96 - Akıl fikir yayınları