8.3/10
14 Kişi
48
Okunma
4
Beğeni
1.134
Görüntülenme

Hakkında

Paul Harlpern,teorik fizikçi ve Philadelphia College of Pharmacy and Science´de profesör.Astronomi ve bilim üzerine çok sayıda kitabın yazarı.
Unvan:
Teorik fizikçi,profesör
Doğum:
1961

Okurlar

4 okur beğendi.
48 okur okudu.
5 okur okuyor.
87 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yobazlığın kötü sonuçlarından Einstein olsan bile kaçamazsın
Fizik topluluğu Einstein'ı belirlenimciliğin ıssız kalesinde yalnız bırakarak olasılığa dayalı kuantum gerçekliğine dalsa da basın, hâlâ Einstein'ı şöhrete boğmaya devam etti. Einstein, dağınık saçlı dahi, ünlü fizikçi ve yıldız ışığının bükülmesini tahmin etmiş bir mucize yaratıcısıydı. Hükümranlığının etkisini kaybetmiş ve tek işi resmi törenlere katılmak olan kral gibiydi; medya, bilimi gerçekten değiştirmekte olan daha az tanınmış kişilerden çok Einstein'la ilgileniyordu. Her bildirisi meslektaşları tarafından ciddi anlamda görmezden gelinmesine rağmen basında yayımlanmaya devam etti. Einstein'ın hâlâ göstereceği numaraları olduğu algısı hayatının sonuna kadar devam etti. 1920'lerin sonlarında Berlin'de geliştirdiği birleşme kuramları sürekli göz önünde bulunmasını sağladı. Giderek kendisini antika olarak görmeye başlayan fizik topluluğundan reddedilen Einstein, uluslararası medyanın sevgilisi olarak kalmaya devam etti.
Sayfa 151Kitabı okudu
"Astronomlar, yıldızlar, gezegenler, yıldızlararası gaz vb. gibi, bugün uzayda var olan bütün maddenin bir zamanlar bir "top" içine sıkışmış durumda olduğuna inanırlar. Bu topun boyutu son derece küçük olmasına karşın, içerdiği maddenin yoğunluğu sonsuz büyüktür. Sonra, Büyük Patlama (Big Bang) esnasında bu top birden, henüz açıklanamayan bir nedenle patladı."
Sayfa 88 - Sarmal Yayınevi - VI. Zaman Tetiği - "O zaman evren tüm tahminlerin üstünde sıcaktı; sıcaklık 100 milyar derecenin üstündeydi."
Reklam
"Hubble galaksilerin birbirlerinden uzaklaşlığını keşfettiğinden beri, astronomlar evrenin kaç yaşında olduğunu bulmaya çalışmaktadırlar. Yıllar geçtikçe, çeşitli ekipler kozmik yaş tahmini için yeni yeni yöntemler geliştirdiler. Bulunan sonuçlar 8 milyar yıl ile 20 milyar yıl arasında değiştiğinden, birbirleri ile uyuşmadıkları apaçık ortadadır. Değerlerin böylesine geniş bir yelpaze oluşturması astronomlar arasında, astronomik yöntemler hakkında ateşli tartışmalara yol açmıştır. Bununla beraber, evren yaşının tahmini için bilinmesi gereken ilk şeyin geçerli bir Hubble sabit değeri olduğu konusunda hepsi görüş birliği içindedir. Bir kez daha hatırlanmaiıdır ki, bu değer, galaksilerin uzaklıkianna bağlı olarak birbirlerinden ne kadarlık bir hızla uzaklaşlığını ifade eder. Sonra, düşünülen kozmolojik modele bağlı olarak (açık, kapalı veya düz; kozmolojik sabitli veya sabitsiz), şimdiki hızı ile genişlemekte olan evrenin ne kadar yaşlı olduğu saptanabilir."
Sayfa 93 - Sarmal Yayınevi - VII. Yaş Sorunu - "Yaş sorununun çözümü uzay yapısının, büyük boyutta, ayrıntılı bir şekilde gözler önüne serilmesini gerektirmektedir."
"Gezegen hareketleri ile ilgili ayrıntılı bilimsel çizimler MÖ altıncı ve dördüncü yüzyıllar arasında Yunanlılar tarafından geliştirilmiştir. O zamanlar Pisagor,
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
ve
Aristoteles
Aristoteles
gibi düşünürler gezegenlerin (Güneş, Ay ve yıldızların yanı sıra) peryodik olarak Dünya etrafında dairesel hareket yaptıklarını tasavvur etmekteydiler. Pisagor ve Platon, müzikal gam'a benzeyen bu ritmik davranışı doğanın matematiksel ritmine bağlarken, Aristoteles gök cisimlerinin hareketlerinin bir yaratıcı tarafından başlatılmış, kusursuz işleyen bir fizik düzen olduğu görüşündeydi. Aynı şekilde Pisagor ve Platon kozmolojilerine (evren yapısına) bazı metafizik bileşenler katarken, Aristoteles temel olarak bunu yapmamıştır. Fakat yine de hepsi ortak bir görüşte birleşmekteydiler; bu, evrenin, merkezinde Dünya bulunan, aynı merkezli, mükemmel daireler serisinden oluştuğu görüşüdür."
Sarmal Yayınevi - "Astronomideki eski çağiara ait bu Yunan görüşü Avrupa ve Kuzey Afrika'da asırlarca, Ortaçağ'ın sonlarına kadar hükmünü sürdürmüştür."
Einstein'ın 16 yaşındayken alışılmadık bir hayali vardı: Kendisini bir ışık dalgasını kovalarken ve onu yakalarken hayal ediyordu. Işık hızıyla hareket edebilseydi, acaba ışığı yine salınırken mi görecekti? Sonuçta bir bisikletin yanında koşarsanız bisikleti sabit duruyormuş gibi görürsünüz. Newton'ın gösterdiği gibi, sabit hızla ilerlemek ve durmak aynı hareket yasalarına tabi olan iki eylemsizlik çerçevesidir. Bu yüzden iki cisim aynı hızla hareket ediyorsa birbirlerini duruyor gibi görürler. Ancak Maxwell'in elektromanyetizma denklemleri gözlemcinin hareketli ya da sabit olup olmamasına atıfta bulunmaz. Bu yasalara göre ışık, boş uzayda daima aynı hızla hareket etmelidir. Einstein, Newton'la Maxwell'in öngörülerinin bariz bir şekilde çeliştiğini fark etti. Sadece biri haklı olabilirdi, ama hangisi?
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
134 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Okuduğum çoğu bilimsel kitaba benziyor ama bu kitap daha kapsamlı.Tanımlar,ifadeler daha çarpıcı.Anlamak biraz zaman alabilir çünkü anlatılan konular şuana kadar çözüme kavuşturulamamış konular.Kitabı okurken bu konular hakkında az çok bilginiz olması gerekiyor.Kısacası fizik,kimya ve matematiğinizin biraz iyi olması gerekiyor.Bulunan sonuçlar bu dallara dayandırılmış.Okumanızı tavsiye ederim.Bilgilerinizin üstüne bilgi katacak bir kitap.
Evrenin Sırları
Evrenin SırlarıPaul Halpern · Sarmal Yayınevi · 19998 okunma
336 syf.
7/10 puan verdi
kuantum fiziğine ilgisi olanlar için çerez niteliğinde olan bir kitap. bir zamanlar yakın dost olan einstein ve schrödinger'in fiziğe getirdikleri yenilikleri hayat hikayeleriyle yoğurup okuyucuya sunuyor. kitapta yer alan fizik kuramları fizik okuması yapmayanlar için oldukça ağırken; kuantum , atom, ışık hızı gibi konularda ciddi okumalarda bulunan kişiler için bir o kadar basit kalacaktır. bu bağlamda tam bir kuramsal fizik giriş kitabı niteliğinde.
Einstein'ın Zarı ve Schrödinger'in Kedisi
Einstein'ın Zarı ve Schrödinger'in KedisiPaul Halpern · Kırmızı Kedi Yayınları · 201740 okunma