Riyad’da büyüdü. Doktor ve diş hekimleri yetiştiren bir ailenin iki kızının küçüğüdür. Şu an Chicago’da yaşamakta, orada endodonti eğitimi almaktadır. Mezun olduktan sonra Suudi Arabistan’a dönmeyi düşünmektedir. Riyad’ın Kızları yazarın ilk romanıdır.
Adam bir gün kadına dedi ki: “Bir erkeğin bir kadından tek istediği kadının onu anlamasıdır.” Kadın da yüksek sesle adamın kulağına bağırarak dedi ki:” Bir kadının erkekten tek istediği erkeğin onu sevmesidir.” Sokrates
Herkes öfkelenebilir.Kolay bir şeydir bu.Ancak doğru kişiye,doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru amaçla, doğru şekilde öfkelenmek, işte bu kolay değildir.
Daha önce Suudi edebiyatından okumamıştım. Fars edebiyatı okumuştum. Aralarında kültürel olarak bir fark yok gibi neredeyse. Belki de Suudi kültürü birkaç tık daha katı hem de yeniliğe azcık hevesli gibi. Tuhaf bir ikilem var ortada. Eğitimli cahiller, eğitimsiz ya da inançsal cahillik falan işlenmiş kurguya bana göre. Ama onlara göre tamamen olmasa da kısmi olarak kültürlerini yansıtmış yazar.
İster istemez bizle kıyasladım. Bizim cahil hatta yobaz karışımı diyebileceğimiz kesim çoğunluklu olarak onların toplumunda var. En azından biz laik bir ülkedeyiz. Belki de Allah korusun bizde tamamen öyle bir toplum olabilirdik
Objektif bakmaya çalışıyorum ama çok sinir oldum karakterlerin akıl yürütme tarzlarına. Zerre sevmedim bu ktabı o yüzden. Ama yazarın notu içinde şöyle bir cümle vardı; "Batı bizi 1001 Gece Masalı yaşıyoruz sanıyor ama öyle değil." Belki de bu düşüncesini işlemek için oluşturmuştur bu kurguyu. O halde diyebilirim ki başarmış.
#okudumbitti
#kitaptanıtım
Riyad'ın Kızları
Raca El Sana
DOĞAN KİTAP
Sayfa Sayısı: 244
Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde yaşayan dört genç kadının toplumsal, romantik ve cinsel sorunları...
Çok severek okudum. Zaman zaman eğlendim zaman zaman da yaşananlar karşısında hüzünlendim. Yasaklar üzerine kurulmuş yaşamlar canınızı yakacak. Okunacaklar listenizde olmalı.
facebook.com/groups/20736322...
Kitap kapagında da belirtildigi üzere dört kızın Riyad’da gecen hayatından bir kesiyi anlatıyor. Kitaptaki bölümler e postalar halinde tasarlandıgı için 4 başkahramanımızın hayatını eş zamanlı takip etmek kolaylasıyor. Kitabım dili zaten yalın ve akıcı. Arap Coğrafyası ve onların ikiyüzlülüklerle dolu kültürlerine dair birçok seyi biliyoruz ama daha da farklı detaylar dikkatimi çekti. Örnegin avm vurgusunun yapılması, tüketimin arap kültüründeki önemi, söz konusu tıp dahi olsa kız-erkek ögrencilerin ortak derse girememesi, kadın erkek ilişkilerinin sosyal sınıf fark etmeksizin (kitaptakiler üst tabakadan) ortadogu mantıgında işlemesi ve yalancı ilişkiler, boşanma belgelerinin yetişkin bir kadına degil kadının babasına iletilmesi ile özel hayatın gizliliğinin ihlali, din polisi saçmalığı ve yine vasi olarak babanın kagıt imzalayarak içeriden çıkmaları ve son olarak daha önce okudugum Yakupuan apt ile benzer biçimde dul ve cocuklu bir kadın yeniden evlenmek istediginde genelde cocugunun ailesine bırakılması istenmesi (çünkü çocugu varsa onunla ilgilenecek adam cinsel olarak doymayacak) vb bir sürü şey. Bakmayın böyle yazdıgıma ibret alınacak bir kitap degil, sadece ben bu kültürün ikiyüzlülüğünden tiksiniyorum yoksa kolayca okunabilecek eglenceli bir kitap