Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rahim Cavadbeyli

Rahim CavadbeyliKürtlerin Kökeni yazarı
Yazar
9.0/10
5 Kişi
13
Okunma
5
Beğeni
1.196
Görüntülenme

Rahim Cavadbeyli Sözleri ve Alıntıları

Rahim Cavadbeyli sözleri ve alıntılarını, Rahim Cavadbeyli kitap alıntılarını, Rahim Cavadbeyli en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Görüldüğü gibi, Ahmedinejad dönemi Eğim Bakanlarından Hamid Riza Hacı Babayi'nin vermiş olduğu bilgiye göre nüfusun %70'nin gayri Fars olduğu ve dışişleri Bakanı Ali Akber Salehi'ye göre %40'nin Türk olduğu201 bir ülkenin yönetim sistemi, Farsça bilmeyenler açık şekilde engelli ve sakat olarak karakterize etmekten cekinmemiştir. Başka bir ifade ile ülke nüfusunun Fars dilli olmayan %70 kısmının ruhsal ve zihinsel olarak engelli ve sakat olduğunu belirten devlet kararı kabul edilmiştir. Böyle açık şekilde kabul edilmiş olan devlet kararı, kültürel soykırım değil de nedir?!
Sayfa 186
İran Türklüğünün, Avrupa tarih tezinin dayatması olan Persliğe kurban edilmesine göz yumulmalıdır. İran'ın asli kurucu unsuru olan Türkler, dayatılmış Perslik tarafından ezilmezler ise o zaman "Azeri kardeşlerimiz anlayışı" var olamaz. Onun var olması için İran sathındaki Türklüğün ezilmesi kaçınılmazdır.
Sayfa 97 - Astana
Reklam
Azerbaycan'ın güneyine bayrak gerekmez, gerekli olur ise Azerbaycan Cumhuriyetinin kutsal bayrağı mevcuttur.
Sayfa 88 - Astana YayınlarıKitabı okudu
Türk egemenliğinin ve Türklüğün üzerinde Pers adına yeni sömürge devletin kurulmasına giden bu süreç, çok kanlı olmuştur. Bu süreçte İngilizlerin 1916 yılında kurmuş oldukları Güney Polisi “South Persia Rifles" tarafından eğitilmiş gayrı Türk silahlılar, bütün ülkede öncelikle güneyde Türklere karşı korkunç bir terör dalgası estirmeye başladılar. Bu kanlı dönüşüm sürecinde 10 milyona yakın Türk ve Türklere bağlı topluluklar ya acından ölmüş ya da katliama uğramıştır.
Sayfa 81
İran'ın her bir avuç toprağını eline alıp sıksan, Türk kanı fışkırır, nasıl bu toprak Pers denilen ecnebi oyuncaklarına teslim edilir? İlginçtir.
Sayfa 104
Burada son söz olarak not düşülmesi gereken şey şudur ki, Türk devletleri, asli kurucu unsuru Türk olan İran'ın, dayatılmış Persliğe kurban edilmesine izin vermemeliler. Bunun için günümüzde Türk yetkilileri tarafından atılması gereken en uygun adım, 3 Ekim 2009'da "Nahcivan Antlaşması" ile esası koyulan "Türk Keneşi" veya "Türk Dili Konuşan Ülkeler Íşbirliği Keneşi"nde (Turkic Council) Iİran Türklüğünün temsil edilmesinin hukuki açıdan bir yolunun bulunmasıdır. İran, Türk dünyasının ayrılmaz birer parçası olarak orada İran Türklüğü tarafından en azından şimdilik gözlemci statüsünde temsil edilmesi sağlanmalıdır.
Sayfa 198 - Dünya Türklerinin ittifakına giden yol İran Türklüğünden geçmektedir. İran Türklüğü, Türk olduğunun şuurundadır.
Reklam
Rusya ve ingiltere'nin 1907 ve 1921 yıllarına akdettikleri İran'ı Taksim Antlaşması'yla İran Türkleri Rusya ve İngiltere'nin 1907 ve 1921 yıllarında kelimenin tam manasıyla kendi topraklarında esarete uğratılmıştır. Bu antlaşmadan sonra "Iran-Pers, Pers-Iran tefekkürü dünya siyasetine ve eğitim literatürüne dáhil edilmiştir. Böyle bir kavrama, Pers-Iran kavramına, son 200 yıl hariç, ne Osmanlı, ne Safevî, ne Afşar ne Gacar tarihiyle ilgili belgelerde, ne de başka İslami kaynaklarda rastlanmıştır. Bu terim, ilk kez Ingiliz misyonerleri tarafından 18. yüzyılın sonlarından ve 19. yüzyılın başlarından itibaren kasıtlı olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1921 yılından sonra İran'da kurulan Pehlevi rejimi, Türk düşmanlığı yaparak bütün devlet siyasetini ülkenin asıl sahipleri olan Türklerin kimliğine karg yöneltmiştir.
Sayfa 196 - Astana
Kürt topluluklarının, Hindistan'daki akraba toplulukları hakkında, hiçbir bilimsel çalışmaya rastlamadım.
Sayfa 106Kitabı okudu
Misal olarak, 22 Mayıs 2006 tarihinde İran Türklüğüne ve Islamiyet'e karşı düşman mevkiinde bulunan Karikatürist Mana Neyestani, devletin resmî "İran" gazetesinde Türkleri insan dışkısından beslenen böcekler olarak resmetti ve İran gazetesi bunu manşet yapaa Türkleri mümkün olduğu kadar rezil bir biçimde aşağıladılar.
Sayfa 182
Bu İran-Pers, Pers-İran o kadar kuvvetli bir biçimde yürürlüğe konulmuştur ki Türkiye bile Atatürk'ün Türk Tarih Tezini rafa kaldırarak 1940'lardan itibaren bunu kendi eğitim sistemine dâhil etmiştir. Bu eğitimin yetiştirmiş olduğu bugünkü Türk vatandaşlarının önemli bir kısmı, İran'ın Perslerden Oluştuğunu düşünmekte ve oradaki uygarlığın Perslere ait olduğunu sanmaktadır!
Sayfa 84
Reklam
Üçünçü yaklaşım ise Kürtlerin Hint-Avrupalı denilen topluluklarla beraber bölgemize geldiklerine yönelik ünlü Kürdologlarca tarafından ileri sürülen iddialardır.
Kürtler de aşiret ve konuştukları dil üzerinden farklı anılsalar da Selçuklu döneminden itibaren 'Kürt' olarak adlandırılmışlardır.
Kısacası Kürt adı, yerleşik toplumdan, çeşitli kültürel ve siyasi nedenlerden dolayı dışlanmış farklı insan topluluklarına verilmiş ad gibi kabul görmektedir.
M. Çay, Basile Nikitin'e ve Şerefname'ye dayanarak, vermiş olduğu 'Oğuz Han'ın Elçisi "Büğdüz Efsanesi' ile Kürtlerin kökenlerinin Türk olduklarını savunmaktadır.
Özellikle birince Dünya Savaşı yılları ve sonrasında bu türden Kürtleşme olayı büyük oranda meydana gelmiştir. Hakkari bölgesinde, birçok Nasturi grubu, zaman içinde Kürtleşmiştir.
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.