"Fortuna şans ve kader tanrıçasıdır. Eski aydınlar onun büyük bir çarkı olduğunu ve canı istediği zaman onu çevirdiğini yazar. Çarkın yukarısında olanlar ve şahane bir hayat yaşayanlar, daha ne olduğunu bile anlamadan birden aşağıya yuvarlanırlarmış. Ve en altta çaresiz olanlar birden yukarıya çıkarlarmış. Bazen Fortuna'nın ve çarkının gerçek olduğunu düşünüyorum. Çünkü öyle oluyor. Bir yukarı, bir aşağı. Her zaman yukarısı ve aşağısı var."
“Kendime bunu neden yapıyorum diye soruyorum. Geceleri uyuyamıyorum ve sadece hastalıkla ölüm var. Onlara bakıp bakmamam hiçbir şeyi değiştirmiyor, ölüyorlar.”
Serideki bu Eserin iyi bir kadın yazarın dokunuşundan izler taşıması, anlattığı hikayenin şiir gibi akmasını sağlıyor . Roman 13. YY Avrupasını temel alarak , O zamanda yaşanan tüm toplumsal durumlarada bir ayna tutmuş , hikayenin kahramanı ve onun etrafında geçen maceralar son derece ilgi çekici . Sonuç olarak kitap akıyor....... Not: Yazarın hikayeye yedirdiği hafif erotik durumlarda son derece başarılı
Serinin ikinci kitabı olan eser birincisi gibi gayet akıcı heyecan dolu bir hikayeye sahip. Kabul edilebilir çeviri hataları ve karakterler arasında kimi zaman , kimin kim olduğunu zorlukla anladığınız bazı diyaloglar var .Sonuçta Sn Gable ne kadar yetenekli bir yazar olduğunu ,bu eseriyle bir kez daha göstermiş oldu
Sonunda ikinci kitap da bitti. Toplam 6 kitap olan serisinin devamının çevrileceğini sanmıyorum. Bu durum üzücü çünkü kitap çok keyifli hatta lezzetli diyebilirim. Yüzyıl savaşlarïnı siyasal, sosyal, ekonomik olarak anlatıyor ve su gibi akıp gidiyor. Robin'in 12 yaşında manastırdan kaçıp lord olana kadar geçen yaşam hikayesi o kadar ince işlenmiş ki anlatamam. Lanchesterlar, piskopaslar, dere beyleri ve daha neler neler hikayeye can veriyorlar. Umarım Epsilon serinin devam kitaplarını çıkarır. Zira kitap historical romance kitapları sevenler içinde çok keyifli olacaktır, seveceklerine eminim. Keşke Almanca bilip kitabın orijinalini okuyabilsem diyesim bile geldi.