Rene Maublanc Gönderileri
Rene Maublanc kitaplarını, Rene Maublanc sözleri ve alıntılarını, Rene Maublanc yazarlarını, Rene Maublanc yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sosyalist toplumda kısıntısız bir demokrasi , kısıntısız bir tartışma ve eleştirme özgürlüğü kurulacaktır; canlı düşüncenin durmadan yenilenmesi için dogmatizmle ,akademizmle ve gericilikle kıyasıya savaşılacaktır.
Tarımsal üretimin artışına rağmen ve herkese beyaz ekmek yeme özgürlüğü vermek için, bazılarının tıka basa yumurtalı çörek yemesini önlemek zorunda kalacağız daha uzun süre. Yine, herkese en az bir rahatlık ile ailelerini barındırmak özgürlüğü vermek için, bazı kimselerin, tek başlarına saraylarda, şatolarda yada koca koca evlerde oturmalarına engel olmak zorunda kalacağız hep. Herkese bir parça toprak sahibi olma özgürlüğü vermek için, bazılarının gereğinden çok malı mülkü olmasını önleyeceğiz. Herkese mülkiyet hakkı sağlamak için, bu hakkı, yani mal mülk sahiplerinin mal mülklerini ellerinde tutup onları artırma haklarını kısıtlayacağız ister istemez. Bütün tarım işçilerini bir parça toprağa kavuşturmak için, büyük yurtlukları bölüşmek ve kötüye kullananların mal mülklerini ellerinden almak gerekecektir.Herkese boş zaman özgürlüğü vermek için, bazı kimselerin aylaklık özgürlüğünü, kesin olarak, ellerinden almak gerekecektir. Herkese, hiçbir zaman başkalarınca sömürülmemesi özgürlüğü vermek icin, bazı kimselerin, benzerlerini sömürme haklarını kesin olarak geri almak zorunlu olacaktır.Böylece, uzun bir süre, özgürlük adına layık olan özgürlük ile, yani herkes icin özgürlük ( ki bunların savunulmasına çoğu zaman liberalizm diyorlar) arasında sürekli çatışma olacaktır. Ekonomik yada politik liberalizm, uzun süre, gerçek özgürlüğün karşıtı olacak ve sonunda, gerçek özgürlüğün kurulabilmesi için, liberalizm yutturmacalığına bir son vermek gerekecektir.
Zorunlu olduğu sürece korkunç ama yüce olan savaş, gereksiz görünmeye başladığı zaman dayanılmaz ve alçakça olur .
İşte size bir metin :"Yurttaşlara vicdan özgürlüğü sağlamak için kilise devletten ,okul kiliseden ayrılmıştır.Din kurallarına uyma özgürlüğü ve dine karşı propaganda yapabilme özgürlüğü bütün yurttaşlara tanınmıştır."
Bu metin bana enikonu doyurucu geliyor .Ama bu bir Fransiz Anayasasının değil bir Sovyet Anayasasının metnidir .Fransız Anayasasına böyle bir metin konmak istenseydi "özgürlük taraflarının" protestolarını duyardınız . Çünkü ,onlara bakarsanız , saygı gösterilmesi gereken vicdan onların vicdanıdır . Kalkıp da onlara vicdana saygı gösterilmesinden söz etmeyin sakın "Nasıl, dinsizlerin vicdanı olur muymuş? " derler size .
Burjuva devrimi , insanların kuramsal eşitliğini ve özgürlüğünü ilan ederken ,onların ne sahici eşitliğini gerçekleştiriyordu ne de ,dolayısıyla, toptan özgürlüğünü .Ekonomik eşitliği kuramadığı için de insanlara vere vere soyut ve aldatıcı bir özgürlük veriyordu .Gerçekte 89 Devrimi'nin başlıca sonucu şu oldu: toplumun yeni bir sınıfı ,o güne kadar eski yönetici sınıfa tanınan birtakım özgürlüklere kavuştu.Ama bu özgürlükler toplumun küçük bir bölüğüyle sınırlı kaldı.Bu haklardan yalnız bir avuç insan yararlanabildi ;halka, yığına ise ,herkese eşit olarak tanınan oy hakkı yoluyla ,politik özgürlük yani özgürlük kuruntusu verildi . Öylesine tehlikeliydi ki bu o günden sonra ayrıcalıklı özgürlükler peçelenir oldu .Aldatmaca herkese şunu söylemeye dayanıyordu :"Özgürsünüz! özgür olduğunuzun kanıtı da her birinize verilen oy pusulasıdır .Daha ne istiyorsunuz?"
Özgürlük bir sınıf ayrıcalığıdır.
İnsan isteminin gerçekten özgürleşmesinin en büyük düşmanı ,onun mutlak özgürlük kuruntusudur . Özgürleşmemizi engelleyen şey önceden özgür olduğumuz ve hiçbir çaba harcamadan özgür olduğumuz kuruntusudur .Cüzi irade kuruntusu,insanı , gerçekten özgürleşmek için gerekli olan uzun ve zahmetli bir çabadan alıkoyar.
Özgürlük bir güçtür, bilim ve akla dayanan bilgiyle orantılı bir güç.İnsanlar için hazırlop özgürlük diye bir şey yoktur.Aklın her günkü çabasıyla derece derece elde edilen bir özgürleşme vardır .Roger Garaudy'nin çok yerinde söylediği gibi "Özgürlük tanrının bir bağışı değil, aklın bir zaferidir ."
Felsefe-Bilim ve Din
Üniversite hocaları daha yeni imkan sağlamak için yurtdışında iş imkanı aramak için gittiler.
Bu nedenle hocasız kalan okullardaki öğrenciler iyi eğitim alamadıklarından mesleklerini tam yapamamaktadırlar.
Sayfa 127 - ebyKitabı okudu
