Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.30
Rob Sinclair Yorumları ve İncelemeleri
Rob Sinclair yorumları ve incelemelerini, Rob Sinclair kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Rob Sinclair puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Uzun zamandır polisiye okumamıştım. O yuzden büyük umutlarla başladım. Kurgu güzel hatta ilk 100-150 sayfası çok iyi ama sonrasında hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. Sürükleyici evet ama kitabın yarısından sonra karakterler inandırıcılığını kaybediyor. Özellikle sonu çok aceleye gelmiş, bir an önce yazıp bitireyim kafasıyla yazılmış gibi. Açıkçası beni tatmin etmedi.
448 syf.
10/10 puan verdi
Polisiye roman okumayı çok seviyorum. O yüzden kitabı bir günde okuyup bitirdim. :) Konusu baya heyecanlı geldi bana elimden bırakamadım. Konusu şu şekilde Carl Logan, hayatının yaklaşık yirmi yılını istihbarat örgütüne adamış bir ajandır. Artık, yeryüzünde fazla bilinmeyen bir bölgesinde, James Ryker adıyla yaşamaktadır. Eski amiri bir cinayeti soruşturması için ondan yardım istiyor. İlk başta kabul etmiyor ama tanıdığı biri olduğunu düşününce kabul ediyor. Olaylar bu şekilde başlıyor. İspanya'ya cinayeti araştırmaya gidiyor, çünkü öldü sanılan ünlü suikastçı kızıl kobra eski amiri, ölen kişi Kim Walker ile kızıl kobra'nın parmak izi eşleştiği için. Yıllar önce öldü sanılan kızıl kobra yaşıyordu ve James Ryker'ın da görevi hem onu bulmak hemde cinayeti çözmek. Kurgusunu çok beğendim polisiye sevenler kesinlikle okusun. 2. ve 3. devam kiabı da var. Tavsiye ederim okuyun derim. Kitabı sevdim.
Merhaba canlar...
#kızılkobra ve #siyaheşekarısı sonrasında #gümüşkurt la #jamesrykermacerası na veda ediyorum. Çünkü #okumakiyileştirirvebilinçlendirir...
Ancak veda etmeden önce alacağı intikama tanık olmamız lazım. Çünkü o, sevdiği kadını, çürümüş cesetinin etini kemiğinden elleriyle ayırarak teşhis etti. Şimdiyse tek istediği ona bunu yapanları bulmak...
Peşine düştüğü her ipucu bizi farklı bir yere sürüklüyor. Bir an önce Karayip kıyılarındayken, bir an sonra kendimizi İngiltere'de buluyoruz. Tüm oklar Gümüş Kurt olarak bilinen adama çevirilmiş durumdayken ona ulaşmamız için bir istihbarat şefinin ölümünü aydınlatıp, ertesinde kaybolan ajanını bulmamız lazım...
Tam bir kedi fare oyunu...
İlk kitapta olduğu gibi tansiyon yüksek tutulmuş olsa da, fazla tesadüfleri görmezden gelmek mümkün değil. Yine de yaşanan aksiyonlara dair verilen detaylı bilgiler okurken yaşıyormuşsunuz hissiyatı veriyor. Bu da heyecanla ilerlemenize sebep oluyor tabi ki.
Dördüncü kitap var mı bakmadım ama yoksa da olacak gibi, çünkü Ryker'ın elinde artık yeni bir dosya var.
Polisiye okumayı seviyorsanız şimdilik benim bildiğim serinin son kitabı olan Gümüş Kurt'u buraya bırakıyor ve buyurun diyorum...
Okumalarınız daim olsun...
Kitapla kalın...
Dikkat spoiler içerir.
James Ryker, kaybolan sevgilisi Lisa'yı 6 ay boyunca arar ve izler onu Meksika'ya götürür. Burada Jimenez adındaki eski bir tanıdığı ile buluşur ama polis baskını olur ve bir komiser Jimenez'i öldürüp Ryker'ı hapse atar. Hapiste kartel üyeleri ile kavga eden ve yaralanan Ryker'a iki ziyaretçi gelir. Biri Willoughby adında bir kadın diğeri de Powell adında bir adamdır. Powell ona kongre üyesi Ashford'u öldürmesi karşılığında içeriden çıkarabileceğini söyler. Taciz edilen Ryker bu teklifi kabul eder. Aynı zamanda komiseri de öldürecektir. Komiser, Amerikalı biri ve albay Jackson vasıtasıyla Johnson askeri binasında yakalanan silahları kartele satmaktadır. Ama komiseri öldürmeden Willoughby gelir ve JIA'dan olduğunu ve ona tuzak kurulduğunu söyler. Amerikalının kimliğini Ashford olarak düşündükleri için Willoughby ile Powell'ın ekibinden kaçıp Amerika'ya gelirler. Ashford ile görüşürler ancak o gece vurulur ve onun adamları da Ryker'ı peşine düşer. Bu arada Ashford'un eşi Monica ile karşılaşmadan önce bilgisayarındaki bilgileri kopyalayan Ryker en sonunda büyük bir hata yaptıklarını fark eder. Ashford masumdur ama hayatı tehlikededir. Acaba onu kurtarmak için zamanında yetişebilecek midir? Amerikalı kimdir ve sonu ne olacaktır? Willoughby ile arasındaki yakınlaşma ne olacaktır? Powell Lisa hakkında ne bilmektedir ve Lisa ne olmuştur? Ryker bundan sonra ne yapacaktır? Keyifle okunan bir roman.
#Okudumbitti
#KızılKonbra
#RobSinclair
️ İngiliz istihbaratına çalışan Carl Logan bir otoparkta öldürülür‼️
️ Resmî kayıtlara ölü olarak geçen Carl sevgilisi Lisa ile gözlerden uzakta sakin bir hayat yaşamaktadır.
️ Ta ki bir gün İngiliz İstihbaratından Winter’ın kendisini bularak Kızıl Kobranın İspanya’da öldürüldüğünü söyleyene kadar.
️
Yarım kalmadan bitsin diye 5 ay gibi uzun bir süre de okudum. Bitti mi bitti. Genel itibariyle güzel bir kitap özellikle son sayfalarda heyecan doruk yapıyor. Beklenmedik son ise güzel bir detay. 25 yaş üstü okuyabilir altı olumsuz etkilenebilir.
Kolay okunabilen bir kitap, elime alır almaz ilk 100 sayfayı bitirdim ve hoşuma da gitmişti. Ancak sonrasında kitap giderek sıkıcı bir hal aldı.Karakterler inandırıcılıktan uzak ve kurgu zayıf diyebilirim.Hele final tam bir karmaşa.Türün meraklılarını pek tatmin edeceğini sanmıyorum.
Hiç elinizden bırakmayacağınız, Polisiye gerilim türü Roman. Çok ayrıntılara takılmıyor, olaylar akıcı çok başarılı buldum. Devam romanları olduğunu söylemeliyim, ilk fırsatta seriyi okuyacağım.
Dikkat spoiler içerir.
James Ryker zamanında Carl Logan adı ile İngiliz istihbarat teşkilatı JIA adına çalışan bir ajansın son adıdır ve sevgilisi Lisa ile teşkilattan kaçarak bir yere yerleşmiştir. Ancak teşkilat onu bulur ve bir vazife verir. Yıllar önce öldürmeye çalıştığı ancak öldürmediği Kızıl kobra lakaplı Anna Abayev adındaki suikastçi ile İspanya'da öldürülen Kim Walker adındaki kadının parmak izleri uyuşmuştur. Kızıl Kobra'yı yakalayıp öldürmesi gerekmektedir. Anna zamanında Sessiz Bıçak lakaplı babası tarafından bir yurda bırakılmış ve orada tacize uğradıktan sonra tacizcisini, Alex adındaki bir Gürcü Vory yani mafyasını öldürdükten sonra babasını da öldüren biridir. İspanya'ya giden Ryker burada soruşturmanın başı Green ile tanışır. Kim'in kocası Patrick, Koznov adında bir Rus ile işbirliği yapmaktadır ve Kızıl Kobranın ölüm listesindedir. Koznov'un kızı Eva da insanları kadınlığı ile etkileyen ve ne istediği belli olmayan biridir. Bu işlerle uğraşırken bir başka Vory Sergei ile tanışır. Ayrıca Giorgi adında bir mafya babasını takip eder. Giorgi, Kızıl Kobranın yurtta öldürdüğü Vory Alex'in babasıdır ve amacı kadını öldürmektir. Bilgisayar uzmanı 15 yaşındaki Miguel de Sergei tarafından öldürüldükten Sonea intikam için yola çıkar. Kızıl kobra ile beraber hepsini öldürür ve raporunu verdikten sonra eve döner. Acaba Kızıl Kobrayı öldürmüş müdür? Kim Anna mıdır? Catalina kimdir ve Ryker ile neden çalışmıştır? Eve döndüğünde Lisa onu evde karşılayacak mıdır? Ryker bundan sonra ne yapacaktır? Kızıl kobra efsanesi devam edecek midir? Keyifle bir solukta okunan bir roman.
Kitap ilk satışa çıkınca hiç ilgimi çekmemişti. Hatta arka kapak yazısını bile okuma gereği duymamıştım. Kitabın merak uyandırmayan bir ismi var bence. Kapağı da aynı şekilde. Bir arkadaş ısrarla al oku diyene kadar da asla almayı düşünmüyordum. Kitaba başlar başlamaz daha ilk satırlarda adeta bir ahtapot misali, uzun kollarıyla beni sarıp kolayca vantuzlarına yapıştırıp beni kendine esir edeceğini hiç tahmin etmemiştim.
Örneğin bir eski sandığı gözünüzün önüne getirin. Kırık dökük. Ama sandığı açınca en parlak hazineler çıkar, gözlerinize inanmaz şaşar kalırsınız ya; işte ben de kitabın kapağını açınca aynı duyguları yaşadım. İnanılmaz sürükleyici inanılmaz akıcı bir kitapla karşılaştım. Müthiş keyifli bir hafta sonu geçirdim kendisiyle. Şöyle bi başlayayım sevmezsem yarım bırakırım diye düşünüp, kafamı kaldırınca 135.sayfada olduğumu fark ettim. İlk sayfadan başlayan olaylar sel olup kattı beni önüne. Uzun süre toprak altında kalmış bir bitkinin ilk kıpırtıları gibi merak duygusu uyanmaya başladı içimde. Serin ve tatlı, adeta dondurma yermiş gibi kayarak akıp gitti tüm kelimeler. Yazar, polisiye gerilimi harmanlayıp adeta altın tepsiyle sunmuş önümüze.
Bazı kitaplar vardır, okuduktan sonra özleyip, yeniden okuma arzusu duyduğunuz. Kızıl Kobra'da özlenecek, ara ara yeniden okumak isteyeceğiz kitaplardan. Yazarın diğer kitaplarını merakla bekliyor olacağım.