Zamanın farklı kültürlerdeki algısı üzerine yazılan bir kitap olan Zamanın Coğrafyası ,
Özellikle sosyal psikolojiyle ilgilenenlere önerebileceğim bir kitap.
Farklı kültürlerin, ilginç zaman algılarına yer verilmiş.
Ayrıca zaman algısı konusunda Robert Levine'in kendi yaptığı hem de başkalarının yaptığı araştırmalarla dolu bir kitap olmuş..
ZAMAN AKSANLI KONUŞUR
Her kültürün kendine ait bir dizi benzersiz zamansal parmak izi mevcuttur. Bir halkı tanımak onun içinde yaşadığı zamansal değerleri bilmektir.
Jeremy Rifkin, Time Wars
Kitabın ilk sayfalarında yazılan şu metin çok dikkatimi çekmişti:
"zaman tasarrufu sağlayan tüm yaratımlara karşın insanların kendilerine ayıracak vakitlerinin öncekinden de az olması, modern dünyanın en büyük ironilerinden biridir."
"kültürlerin zaman algısı üzerine" yazılmış robert levine kitabını kesinlikle tavsiye ederim...
İnsanin bakis acisini degistirecek, yeni bakis acilari kazandiracak nitelikte. muazzam bir eser.
Japonya’nın kültürel değerleri kendi özünde toplumun refahı üzerine derin ve değişmez biçimde odaklanmıştır. Japon-tarzı işkoliklik Batı’daki muadilinden çok daha farklı bir kalıptan çıkmadır. Geleneksel Japon iş ahlakı - “senyu koraku [önce mücadele, sonra eğlence]”- Japonya’ya özgü kolektivist değerler sistemi dahilinde düzenlenmiştir. Sıkı çalışma ve verimlilik, bireyci ülkelerde olduğu gibi sadece kişinin ailesinin ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayan bir araç değil, kişinin “kabile”sini iyileştirmesi yönündeki yurttaşlık yükümlülüğüdür. Amerika Birleşik Devletleri’nde, uzun saatler boyunca sıkı çalışmak geleneksel olarak erkeklikle bağdaştırılmıştır. Bunlar aileye ekmek getiren kişinin tutkusu ve sorumluluğudur. Japonya’da bu çabaların vatanseverlik boyutu da vardır.
Japonya’ya özgü kolektivizm, bir topluluğa adanmaya odaklanmıştır. Birçok işçi için bu topluluklardan en önemlisi tabii ki çalıştıkları şirketleridir. Bireycilik, kişisel başarısı tüm şirketin refahı ile ölçülen Japon çalışan için yabancı bir kavramdır. Topluluğa sadakat ve bağlılık Japonya’da bir seçenek değil, mecburiyettir. Roman yazarı Yukio Mishima “Güneş ve Çelik” adlı denemesinde bu kolektivist kimliklerin yoğunluğunu ele almaya çalışmıştır