Sarah Hall Gönderileri
Sarah Hall kitaplarını, Sarah Hall sözleri ve alıntılarını, Sarah Hall yazarlarını, Sarah Hall yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Şeyler oldukları değil, dönüştükleridir."
TekinKitabı okuyor
O artık ölüydü ve doğduğu yerde ölmüştü.
Sayfa 274
Tüm çocuklarını kaybetmiş bir anne olarak, artık hayatı boyunca Tanrı bir an bile omuzlarına yumuşak ellerle dokunmayacak veya yerden kalkmasına yardım etmeyecekti.
Sayfa 274
Boğuluşunda onun o bilinen gizemli yanının etkisi vardı kuşkusuz: Beden uykuya yenilmişti. Ruh uyumuştu. Belki Ella da aynı anda olanları kalbinde hissetmiş, içinde yine bir kara kuş belirip kanat çırpmıştı. Oysa oğlunun çok uzaklarda olduğunu sanıyordu. Bütün hayatı boyunca kehanetleri gözleyen biri olarak, oğlunun bu şekilde ölümünü anlamıştı. Artık onu hiçbir şey avutamazdı. Bu ölümün annenin tahmin ettiği gibi olmaması, oğlunun boğulurken, bir huzur içinde olduğunu öğrenmesi bile ona en ufak bir teselli olmayacaktı.
Sayfa 274
Yüzeye varmadan önce, dalgıçlardan biri ağızlığını çıkardı ve ağızlık su içinde bir hava kabarcığı dalgası yarattı. Yirmi metrede maskesini de çıkardı ve suyun ağırlığı altında, gözlerini kırpmaya, suyu görmeye çalıştı. Tıpkı yıllar önce vadideki sulara daldığında su içinde gözlerini açtığı gibi...Sanki altı millik mürekkep koyuluğundaki suya gömülmüş köyünü görebilecekmiş gibi...Bir zamanlar onun köyü olan o yeri...Belki de ona biri seslenmişti; ona kim olduğunu unutmamasını, taşlaşmış kalbine söyleyen bir ses duymuştu belki...
Sayfa 273
Aslında o gölge sayesinde ablasıyla arasında ruhsal bir bağlantıyı korumayı başarıyordu. Öylesine derin, dokunulmaz, reddedilemez, bitmez bir bağdı bu...
Sayfa 271
Isaac dalgaların altındaki hayatın çeşitliliğine ve tuhaflığına hayrandı.
Sayfa 271
Bu yüzün kat kat maskelerinin üzerinde durduğu sessiz taş parçalanıyordu. Bu, ölümle aşkın birleşmesi ve bir babanın en kötü kâbusunun gerçek olmasıydı. Bu yüz, kızın parçalanmış bedeninden daha korkunçtu. Barber, bu yüzde hiçbir zaman görmemiş olmayı dileyeceği ve hafızasından asla silinmeyeceğini, uzun bir süre gece rüyalarına gireceğini bildiği şeyler görmüştü.
Sayfa 261
Üzüntünün, karanlık bir eğilimin kalıntısını taşıyarak doğan insanlar vardır.
Çünkü geri çekilen bir ordu bile arkada bıraktığı kızıl tarlaları severdi.