Taşlıkları serin, suyunun boğazımızdan önce gözlerimizde çağıldadığı bir medeniyetin haneleri, ne hazin ki cehaletten evvel kendi hıyanetimizin saldırısı ile harap oldu. Zikir , necis ağızlardan kaçtı. Rehavet , ölümcül beden kafesine sindi. İdare-i maslahat siyaset oldu. Kolay ama murdar kazanç iktisat oldu.