Bir dervişe mahallesinde bir evde yangın çıktığını söylerler. O da kendi evi olabilir endişesiyle: "Kimin evi acaba?" diye sorar. Haberi getiren kişi: "Azizim sizin ev değil!" deyince bizim derviş: "Elhamdülillah" der. Fakat bu şükür ifadesi için, uzun yıllar boyunca tövbe eder; Allah'tan af diler. Söylediği şey ne ayıptır, ne de günah; sonuçta Allah'a şükretmiştir. Fakat tövbe etmesinin bir sebebi vardır: Başka birisinin evi yanarken, bunun kendi evi olmayışına bencil bir şekilde sevindiğini düşünmüştür.
Özellikle, her gün zihnimizi esir almaya çalışan binlerce reklam ve imajla muhatap olduğumuz bu çağda, insanın hedeflerine sıkı sıkıya yapışması için yoğun çaba harcaması gerekir.
Olumlu insanlarla zaman geçirin. Bir şeylerle meşgul olan, net hedeflere sahip ve dedikodu gibi şeylere zaman harcamayan insanlarla olmaya çalışın. Farkı, kısa zamanda fark edeceksiniz.
Bir kadın sizi seviyorsa, her dokunuşunda kalbinizi arar. Sizin ona her dokunuşunuzda, öncelikle onun kalbini aramanızı bekler. Size sevmeden dokunuyorsa, kendisine önceleri keyifli gelen, sonraları inciten bir süreç armağan etmiş olur.