Diktatör ile devrik diktatörün 14 Eylül'de Rastenburg'da gerçekleşen samimi kavuşmalarını, babasına eşlik eden Vittorio Mussolini şöyle anlatıyor: " Babam gülümseyerek ve Faşist selamı vererek Junkers nakliye uçağından indi. Başında fötr bir şapka, üzerinde ise kendisinin iki misli boyutunda birine aitmiş gibi görünen bir palto vardı. Yüzü soluk, sağlıksız ve tıraşsızdı. Zayıftı ve yorgun olduğu aşikârdı. Gözleri o canlı ifadelerine hâlâ sahipti. Derin bir acıma ve öfke duydum: 45 günlük tecrit, kötü muamele ve korku ne de zor olmalıydı. Ona sarıldım ve o da hafifçe yanağıma vurdu...
Benito Amilcare Andrea Mussolini; Faşist İtalya’nın en nefret edilen simgesi, Adolf Hitler’in ve Franco’nun ilham kaynağı Duce.
Mussolini’nin hayatında birçok kırılma anı vardır ama bu ikisi oldukça önemlidir, birincisi Kral III. Vittorio Emanuele’in darbe yapmak isteyen Mussolini’yi komünist harekete karşı Başbakan yapması, bir diğeri de Faşist
Selçuk Uygur’un akıcı ve sürükleyici üslubuyla anlattığı bu eserde; faşist lider Mussolini’nin iktidardan düşürülüp tutuklanmasının ardından dostu Hitler’in emriyle aksiyon dolu kurtarılma operasyonu anlatılır. Resimlerle desteklenen Meşe Harekâtı ve II. Dünya Savaşı’na dair bilgiler edineceğiniz bu eseri okumanız dileğiyle…
İkinci Dünya Savaşı'nda en hayranlık duyduğum komutanı anlatan eseri heyecanla okudum. Düşmanlarının bile hayranlık duyduğu Alman subayı. Churchill' in şu sözleri onun Afrika'daki başarısını gözler önüne seriyor;
"Rommel denilen adam beş gün sonra tekrar karşımıza çıktı. Savaştan yeniden kaçarak Mısır'a gerisin geriye dönmek El Alemeyn'e kadar çekilmek zorunda kaldık. Koskoca 5. Ordumuza ne oldu, anlayamıyorum?"
Ükenin en önemli isimlerinden birinin kötü bir iktidarın içindeki güç savaşı sebebiyle ölmesi onun gibi başarılı bir komutan için en üzücü ölüm olsa gerek.