İngilizceden çevrilmiştir-Sendhil Mullainathan, Chicago Booth İşletme Fakültesi'nde Amerikan Hesaplama ve Davranış Bilimleri profesörü ve Kıtlık'ın yazarıdır: Neden bu kadar küçük olmak çok önemlidir? MIT'de altı yıl geçirdikten sonra 2004'te Harvard tarafından görevde bulundu.
"Bir İngilizin kafasının en iyi çalıştığı zaman, artık neredeyse çok geç olduğu zamandır."
Belirli bir tarihte bitirilmesi gereken bir işi yapan herkes kendisini bir İngiliz gibi hissetmiş olabilir. Zaman sınırı koymak etkilidir; çünkü kıtlık yaratarak zihnin odaklanmasını sağlar.
Yazacağınız kitap bölümünün teslim tarihi yakınken yemekte oyalanmazsınız, toplantı bitmek üzereyken ilgisiz konularla zaman kaybetmezsiniz ve mezuniyet yaklaştıkça üniversiteden en iyi şekilde faydalanmaya odaklanırsınız.
İster iş ister eğlence söz konusu olsun, zaman kısıtlıyken vaktinizi daha iyi değerlendirirsiniz.
aç biri KEK sözcüğünü daha çabuk fark ediyorsa bundan bu kişinin en çok düşündüğü şeyin yiyecekler olduğunu çıkarırız, susamış deneklerin SU sözcüğünü fark etmede daha hızlı oldukları gösterilmiştir. Bu vakaların hepsinde kıtlık bilinçdışında işler. Zihnin sahibi bunu istese de istemese de kıtlık o kişinin dikkatini esir alır. Susuzluk da açlık da
İster iş ister eğlence söz konusu olsun , zaman kısıtlıyken vaktinizi daha iyi değerlendirirsiniz. Biz buna , yani kıtlığın zihni esir almasının olumlu sonucuna odaklanma kazancı diyoruz.
“Neden bal arıları bu denli kusursuz yapılar inşa ederken yaban arıları düzensiz yuvalar yapar? Kıtlık. Yaban arıları bol bulunan bir malzeme kullanır : çamur. Bal arıları kıt malzeme kullanır: balmumu . Balmumunun dikkatli kullanılması gerekir. Tıpkı dikkatli düzenlenmesi gereken valiz ya da zor günlerdeki para gibi. İnşaatı kötü yapmak balmumunu boşa harcamak anlamına gelir... Yoksullar ve zenginler için de benzer bir durum söz konusudur(...)
Tüm bunların neredeyse bir ekonomik mantısı vardır.Yoksullar daha az boş alana sahiptir çünkü güçleri buna yeter. Yerleştirme alanı zenginler için tıpkı gibi ucuz, ama yoksullar için tıpkı balmumu gibi pahalıdır. Dolayısıyla zenginler yaban arıları gibi, gelişigüzel,savurgan biçimde yerleştirme yapabilir ve boş alan yaratırlar. Yoksullarda bal arıları gibi dikkatlice yerleştirme yaparlar ve boş alan olmaz...”
Bu inceleme biraz tatkaçıranlı olacak, çünkü başka türlü nasıl anlatılabilir bilmiyorum.
Kıtlık kitabında ağırlıklı olarak parasal kıtlık ve zaman kıtlığı konu alınmış. Genel bir konu gibi olsa da, bu iki özelde kalmış konu. Günümüzdeki su kıtlığı konusuna değinilmemiş mesela. Özgür Demirtaş hocanın YouTube videolarını tavsiye ederim bu konu ile ilgili.
Kıtlık, insanın odaklanmasını sağladığı için faydalı, sürekli odaklanma durumunda bulunulduğunda verim düştüğü içinde zararlı. Azı fayda, çoğu zarar durumu var.
Kıtlığa düşmemek için sorulacak soru basittir. Eğer bunu alırsam veya bu zamanı harcarsam, karşılığında neyi kaybedeceğim. Bu soruyu sorarak, kıtlığa düşme ihtimali azalır. Ancak devamlı tetikte, bilinçli olmak lazım. Bir hata, yapılan onca iyiliği götürüyor. Kitapta NASA'da yapılan bir hatanın son anda nasıl felakete dönüştüğü anlatılıyor, pek çok örnek vermek mümkün.
Kıtlık içinde iken, sorunu anlık çözmek için yama tabir edilen geçici çözümler üretiriz. Bu çözümler bir zaman sonra patlar ve zaman tuzağına düşer, kıtlıktan kurtulmak için debeleniriz.
Kıtlık durumunun çözümü boş alan bırakmak. Bu konu benim dikkatimi çekti, planlamalar yaparken hep boş alan bırakmalıyız. Çünkü zamanında bitmeyen işler, domino etkisi göstererek diğer yapılacak işleri etkiler, bazen telafisi imkansız zararlar verir.
Tübitak yayını olarak kitap, kaliteli bir basıma sahip. Ayrıca bilimsel araştırmalarla destekli olduğu için yayınevinden beklenen beklentimi karşılıyor. Tübitak iyi ki var.
İyi okumalar.
Bilimsel araştırmalarla dolu ve okutan bir kitap. Günlük hayatınızdaki anlamsız kısıtlamalara bir anlam getirmenizi sağlıyor. Zihinsel süreçlerdeki kıtlık durumu, kendi kendimizi nasıl tuzağa düşürdüğümüzü veya çevredekilerin oluşturduğu kıtlık yüzünden kendimizi bir anda nasıl kıtlık durumunda bulduğumuzu anlatıyor. Bunun iyi ve kötü yönleri güzelce tartışılmış. Araştırma okumayı seviyorsanız öneririm.
Güzel bir teorileri var, kıtlık az zamanda çok iş başarma içgüdüsü yükler. Bizim devlet dairelerindeki son gün yığılmasını görselerdi bu tezlerinde ısrarcı olurlarmıydı bilmiyorum. Onlara karşı bir anti tez oluşturmak isterdim ama daha son güne gelmediğim için oluşturamıyorum, ve tabii ki de harvard ödüllü yazar haklıdır