“Kanatlarımı görüyor musun Savaş, artık bir kelebek bile değilim. Ve biliyor musun? Gerçekten de olsan olsan sarmaşık olursun sen.
Yalnızca zarar verip duruyorsun. Bir daha sakın, sakın etrafımda çiçek açayım deme."
Selam yıldızlarım! Bugün kapağıyla bile sizi kendine çekmeye yetecek “Sarmaşık” kitabıyla geldim. Kapağından bambaşka bir hikaye beklediğim bir gerçek ama bu tarz bir hikaye beklemediğim de öyle…
Daha ilk bölümü bile kitap hakkında merakınızı uyandırmaya yetiyor. Doğduğunda çöpe bırakılmış, kuralları beklenenden daha tuhaf olan bir yetimhanede
“Bayım, benden gitmek için attığınız her adımda kalbim bu korkunç ritimden dolayı sarsılıyor. Lütfen, ayak seslerinizi duyamayacağım kadar uzaklaşmayın. Zira bu ritmi taklit eden kalbim, durabilir…”
Ne kadar belirsizlik varsa olduğu gibi üzerime yığılmış. Tadına varamadan damağımda bırakıp gitmişsiniz üstelik. Neydi bunun adı sahi. Kime bakıp çıktınız kalbimin odalarında. Aradığınız neyi bulamadınız, yahut ne fazla geldi. Öylesine uğradığınız bir kapının ardından yazıyorum, yorgun saatlerimdeyim. Yine gülüşünüz araladı zira göz kapaklarımın ardını. Belki diyorum. Belki bana bakıp bu kadar güzel gülümsemeseydiniz, çoktan yerle bir etmiştim içimdeki evinizi.
Bayım, bana her dokunduğunuzda kalbimde bir şeyler filizleniyor. Henüz adını koyamadığım, yalnızca sizin toprak olabileceğiniz bir şeyler. Bana ne zaman dokunsanız, içimde öldürdüğüm ne varsa hayat buluyor, sizinle yeniden doğuyorum.
Siz beni ağlattığınızda dudaklarımdan kaçmasın diye elimi sıkıca üzerine kapattığım hıçkırıklarım var bayım. Bir de beni mutlu ettiğiniz zamanlarda duyulmasın diye elimi üzerine kapattığım sevinç çığlıklarım. Çünkü biliyorum ki, yalnızca tuttuğunuz ellerim dudaklarıma değerse dizginleyebilirim kendimi.
“Düzenim Bozulur, Hayatımın Altı Üstüne Gelir, Diye Endişe Etme. Nereden Biliyorsun Hayatın Altının Üstünden Daha İyi Olmayacağını?” Şems Tebrizi.
kitabı bitirdiğimde kulağıma fısıldanan o söz.
Merhaba, yazarımız önsöz bölümünde;”Sarmaşık’ı yazmaya başladığımda henüz 17 yaşındaydım.Evimden uzakta,son derece mutsuz ve hayattan ümidimi kesmiş
“Biri tarafından tecavüze uğramışsak,eğer güzelsek ve bakımlıysak biraz da açık giyinmişsek hak etmiş oluyoruz. Biz süslenmeseydik nasılsa gelip tecavüz etmezlerdi. Sen kadınsın birtanem. Bir zamanlar bunun için bile toprağın altına koyuyorlarmış bizi. Kız doğduğumuz için. Şimdi yaşıyorken gömmeye çalışmalarını çok da garipseme. İnsanlar acımasız.”