Siddhartha Mukherjee Sözleri ve Alıntıları
Siddhartha Mukherjee sözleri ve alıntılarını, Siddhartha Mukherjee kitap alıntılarını, Siddhartha Mukherjee en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kapıyı çalmadan içeri giren hastalık olma şerefi, şimdi de kansere ait."
Sayfa 38 - Domingo YayıneviKitabı okudu
Psikotik hastalıkları romantikleştirmeyi
pek severiz.
Sayfa 461Kitabı okudu
duyduğum sempatinin bile planlı ve robotsu bir yanı vardı.
Sayfa 4
"Dowm sendromlu çocukların belki de en dikkat çekici yanı, mizaçlarının aşırı tatlı ve sevecen olmasıdır. Sanki o ekstra kromozom acımasızlık ve kötü kalplilik özelliklerini alıp götürmüş gibidir."
Gastrit, çok açık biçimde olmasa da, yüzyıllardır stres ve nevroza atfedilen bir hastalıktı. ("Dispeptik" sözcüğü, popüler dilde hâlâ sinirli bir yapı ya da kırılgan bir psikolojik durumu betimlemede kullanılmaktadır.) Öyleyse biraz daha ileri gidilirse, mide kanseri de sinirsel anlamda stresin serbest bıraktığı bir kanser, özünde Galen'in önermiş olduğu "hapsolmuş melankoli" kuramının modern bir çeşitlemesiydi.
Sayfa 286 - Domingo YayıneviKitabı okudu
Alexander Pope , " İnsan Üzerine Bir Deneme"
Öyleyse kendini tanı , cevabı
Tanrı'dan umma;
İnsanı anlamak istiyorsan insana çalış.
Sayfa 262Kitabı okudu
Amansız derde ya amansız deva bulacaksın,
Ya hiç dokunmayacaksın
-William Shakespeare, Hamlet
Sayfa 1
James Watson
Başarılı bir bilim insanı olmak
istiyorsanız , gazetelerin ve annenizin
pekiştirdiği popüler algıyı bir kenara
koyup , bilim insanlarının ciddi bir
kısmının dar görüşlü , kalın kafalı ve
düpedüz aptal olduğunun ayrımına varmanız gerekir.
Sayfa 144Kitabı okudu
On altıncı yüzyıl hekimi Paracelsus, bir zamanlar bütün ilaçların aslında kılık değiştirmiş birer zehir olduğunu söylemişti. Kanser hücresini yok etmek için yanıp tutuşan kemoterapi ise, köklerini bunun tam tersi bir mantıkla bulmuştu: Her zehir, kılık değiştirmiş birer ilaç olabilir.
Sayfa 91
Uygarlık kansere neden olmadı; ancak insan ömrünü uzatarak, kanserin bulunduğu delikten çıkmasına olanak tanıdı.
Sayfa 45
Almanya 20.yüzyılın başlarında
bilimde egemen güçtü :
Atom fiziğinin , kuantum mekaniğinin,
nükleer kimyanın , fizyolojinin ve
biyokimyanın beşiğiydi.
1901 ile 1932 arasında fizik , kimya ve
tıpta verilen 100 Nobel Ödülü'nün
32'sini Almanlar almıştı.
(İngilizler 18'ini , Amerikalılar 6'sını almıştı.) Hermann Muller 1932'de
Berlin'e geldiğinde , şehir bilim konusunda
dünyanın en büyük beyinlerine ev sahipliği
yapıyordu. Eeistein , Kaiser Wilhelm Fizik
Enstitüsü'nün karatahtalarına denklemlerini yazıyordu. Kimyacı Otto
Hahn atomaltı parçacıkları anlamak
için atomları parçalarken , biyokimyacı
Hans Krebs kimyasal bileşenlerini
için hücreleri parçalıyordu.
Sayfa 135Kitabı okudu
Hitler' in Aktion T4 emri( Kusursuz Irk)
Bedensel ve zihinsel açıdan sağlam
ve layık olmayan kişinin , kendi
talihsizliğini çocuklarının bedenlerine aktarmaya
hakkı yoktur.Völkische [Halkın] devleti
çocuk yetiştirme konusunda bu
en büyük görevi gerçekleştirmeye mecburdur . Ne var ki günün birinde
bu iş , içinde bulunduğumuz burjuvazi
çağının en muzaffer savaşlarından
daha büyük bir kahramanlık
olarak görülecektir.
Sayfa 124Kitabı okudu
Haruki Murakami
Sonuçta insanlar genler için bir vasıta
veya geçittir en fazlasından.
Bizi yarış atı gibi ölüme sürer, bir kuşaktan
bir sonrakine at değiştirirler.
Bu doğruymuş, şu yanlışmış , genlerin
umrunda değildir.Biz mutluymuşuz ,
mutsuzmuşuz , bunları da önemsemezler.
Biz onlar için amaca götüren birer
vasıtayız.Tek düşündükleri ,
işlerine neyin daha fazla yarayacağıdır.
Tom Stoppard, The Coast of Utopia
Bir tek biz insanlar geleceğin
de sahibi olmak istiyoruz .
Sayfa 428Kitabı okudu