Felsefe, bizi hem bir kuşağın ya da ulusun önyargılarının ve alışılmış inançların tiranlığı karşısında hem de sorgulanmamış, sabit ve katı inançlar karşında özgürleştirir.
" Eğer insanlar bir mağarada hapsedilmişlerse ve orada sadece titrek bir ateşin, mağaranın duvarına dűşűrdűğű nesne gőlgelerini gőrebiliyorlarsa, orada bu çarpık gőrűntűlerle yetineceklerdir. Fakat mağaradan gűn ışığına, aşağıdan yukarı çıkıp da parlak gerçeklik dűnyasını keşfeden insan, aldanmanın ve tutsaklığın yarı karanlığında yaşamakla tatmin olmayacaktır. Fakat eğer tekrar mağaraya dőnecek olursa, mağaradakileri aydınlatma girişimi huzursuzluğa yol açacak ve tek gerçeklikleri bilgisizliğin gőlgelerinden ibaret olan kişilerin zulműne hedef olacaktır."
Felsefeye ilgisi olup da felsefe tarihi ile başlayarak yolun başında pes eden arkadaşlar! Bu kitap bizim için yazılmış diyebilirim. Felsefeye tarihini okuyarak başlamak hem çok uzun sürüyor hem de bir süre sonra sıkabiliyor. Kitap, öğrencilerin bu sıkıntısı göz önüne alınarak yazılmış. Bu yüzden felsefe meraklılarını felsefenin tarihinden değil, meselelerinden başlatıyor. Bu metodun okuyucunun dikkatini ve ilgisini felsefeye daha çok yoğunlaştırdığı kanaatindeyim.
Felsefeye ÇağrıStanley M. Honer · İmge Kitabevi · 202037 okunma