Arkadaşlar merhabalar. Uzun zamandır bu listeyi yapmak istiyordum, ancak laptopun anakartını bombardımanlara tuttuğum için kullanılabilir bir aygıt bulmak zor oldu.
Çenem düşmeden konuya geçeyim. Öncelikle Manga nedir? Manga aslında Man ve Ga kelimelerinden oluşan ayrıca bir kelimedir. Anlamı ise "Rastgele Çizim"dir. Japonlara özgüdür.
Son derece heyecanlı ve bir o kadar duygusal bir cilt oldu. Adım adım farkı kapatan Shohoku başlangıcın aksine bir anda tüm salonun desteğini almaya başladı. Çünkü insanlar ilk defa Sannoh’un yenilebilecek bir takım olduğunu gördü. Tam Shohoku için her şey yolunda giderken ama Hanamichi’nin sakatlanması ama buna rağmen o halde oynamaya devam etmesi çok üzücüydü. Belki de basketbol kariyerine mal olabilecek bir sakatlıkla karşı karşıyayken acı verse de oynamaya devam etmesi serinin belki de en duygusal anıydı. Çektiği onca acıya rağmen gerek defansta gerekse hücumda adeta harikalar yaratması da muazzamdı. Ve o son saniye basketi de Slam Dunk’ın en özel anıydı. Sonunda şampiyon Sannoh devrilmişti çünkü. Bundan sonra ise turnuvanın sonrasına geçildi direkt. Öğrendiğimiz kadarıyla Shohoku bir sonraki turda Hanamichi’den yoksun çıkıp kaybetmiş, Kainan ise finale kadar çıkıp orada kaybetmiş. Şampiyon takımı yenip böyle bir sonuç almaları ne kadar üzücü olsa da gene de kendilerini tüm ülkeye gösterdiler. Bir sonraki kış turnuvasında bütün gözler şüphesiz Shohoku’da olacaktı ama mangaka devam etseydi şayet seriye. Böylesi güzel bir yapıta kolay kolay rastlanmıyor çünkü. Gene de her şeyiyle çok güzeldi Slam Dunk. Özleyeceğiz seni Tensai Sakuragi Hanamichi!
Manga dünyasında gerçekten önemli bir yere sahiptir Slam Dunk. Çıktığı 90’lı yıllara gerçekten damga vurmuştur. Salt spor mangası da değildir. İçinde hayattan hemen hemen her şeyi görmek mümkündür. Tabii bu durumları da mizahla soslanmış bir şekilde sununca haliyle ortaya son derece keyifli bir eser çıkmış oluyor.
Slam Dunk’ın ilk cildine gelirsek; ortaokulda çıkma teklif ettiği her kız tarafından reddedilen Sakuragi Hanamichi liseye başlarken derin bir hüzün içindedir. Bir gün çok güzel bir kız olan Haruko Hanamichi’yi görür ve basketbol oynayıp oynamadığını sorar. Basketbolla hiçbir ilgisi olmayan Hanamichi’nin basketbolcu olma hikayesi de burada başlar. Bir anlamda yeni bir başlangıç hikayesidir bu.
İlk cildi okurken bolca eğlendim. Hanamichi’nin sürekli yaptığı fevri hareketler, kendisini daima haklı gösterme çabası bir sürü saçma ama bir o kadar komik olayın tetiklenmesine sebep olunca akıcılık en üst seviyede oluyor haliyle. Yaklaşık 15 sene önce okurken nasıl keyif aldıysam şimdi de bana aynı keyfi verdi. Her anlamda özel bir seri Slam Dunk. Manga seven okurlar tarafından bir şansı fazlasıyla hak ediyor.
Sonunda Shohoku’nun dörtlü finaldeki ilk maçı başladı. Rakipleri yıllardır burada şampiyon olan Kainan. Haliyle Kainan maça favori olarak başladı. Her ne kadar bunun Shohoku üstünde baskı yaratacağını düşünsek de hiç de öyle olmadı. Çünkü bir önceki Shoyo maçı takımın son derece gelişip olgunlaşması yolunda çok önemli bir yere sahipti. Shoyo engelini de aşan Shohoku bu yüzden oldukça güçlendi. Ve bu güçlü Shohoku da Kainan karşısında son derece sağlam bir duruş sergiledi. Gene de Kainan çok fazla iyi oyuncuya ve çok deneyimli bir koça sahip. Haliyle Shohoku’nun en ufak bir zaafiyetini anında kendi lehlerine çevirebiliyorlar. Bu durumdan da en çok henüz amatör olan Hanamichi etkileniyor maalesef. Kainan şimdilik biraz farkı açmışsa da Shohoku da kolay pes edecek bir takım değil. Daha Rukawa ve Akagi de tam olarak devreye girmiş sayılmaz. Maçın kalan kısmının çok daha çekişmeli olacağı aşikar. Çünkü Shohoku ulusal turnuvada iyi bir yerlere gelmek istiyorsa bu alanda çok tecrübeli olan Kainan’a boyun eğmemek zorunda.