Hiçbir yakınının olmadığı bir şehirde eve koşar adım dönmek ve kapıyı anahtarla açarken içeride sabırsızlıktan miyavlayan kedinin sesini keyif ve özlem içinde dinlemektir.
Ortaçağda Avrupa nüfusunun neredeyse üçte biri olan 75 milyon insanın ölmesine neden olan veba salgınında hastalığı oluşturan etkenin farelerce taşındığı bilinseydi, farelerin düşmanı kediler kiliselerin de teşvikiyle şeytan diye soykırıma uğratılmasaydı, bugün insanlık bambaşka bir yerde olabilirdi.
Nitekim bizim coğrafyamıza hastalık neredeyse hiç uğramamış, insanlarımız bu korkunç pandemiden etkilenmemiştir. Yaşanan bu tarihi olay bile bizlerin, bu coğrafyada yaşayan, aynı havayı soluduğumuz insanların, kedilere karşı en azından bir vefa borcumuz olduğunun bir göstergesidir.