Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Thierry Lentz

Thierry LentzNapoleon yazarı
Yazar
7.0/10
3 Kişi
28
Okunma
1
Beğeni
355
Görüntülenme

Thierry Lentz Gönderileri

Thierry Lentz kitaplarını, Thierry Lentz sözleri ve alıntılarını, Thierry Lentz yazarlarını, Thierry Lentz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendini geride tuttu. Zamanı uygun bir şekilde kullanıldığında korkunç bir silah olan sabrı tercih etti.
"Ölüm hiçbir şeydir, ama yenilmiş ve zafer kazanmadan yaşamak her gün ölmektir,"
Sayfa 75
Reklam
Napolyon'a ilişkin:
Tüm kari­yeri boyunca İngilizler, Ruslar ve İspanyolların aksine, tu­tuklulara iyi davranılmasını emretmiştir (Mısır hariç). Taar­ruzun ortasındayken 1809 savaşını daha fazla kan akması­nı engellemek için bitirdiğini de inkar edemeyiz.
Napolyon:
"Ölüm hiçbir şeydir, ama yenilmiş ve zafer kazanmadan yaşamak her gün ölmektir,"
Napolyon, kendi meşruiyetini Charlemagne'e dayandırmış:
Ulus'un tek temsilcisi ilan etti; kutsama töreni ve sonrasıyla kutsal haklardan kaynaklanan bir çeşit (yanlış) meşruiyet oluşturmaya çalıştı; açıkça ve sürekli yaptığı tarihsel gön­dermelerle kendini Charlemagne'ın varisi olarak gösterdi. Böylece, meşruiyetini her şekilde tamamladığına inandı di­yebiliriz.
Napolyon'un tasfiye hareketleri:
Anayasal" darbe, 1802 yılının ilkba­ harında gerçekleşti. Meclislerin kısmi yenilenmesi bahanesi altında, başlıca muhalifler evlerine geri gönderildi. Legion d'honneur hakkındaki kanunun kabul edilmesi sırasında yasa koyucuların ve mahkemelerin küçük bir hamlesini say­mazsak galip olan yürütme kuvvetiyle silahları elinden alın­mış olan
Reklam
Napolyon sıkı bir Machiavelli okuyucusuymuş galiba :)
1800 yılı Ağustos ayında, Devlet Konseyi'nde Bonaparte rengini belli ediyordu: "Be­nim politikam, insanları çoğunluğun olması istediği gibi yö­netmektir. Halkın egemenliğini tanımanın da bu noktada başladığını düşünüyorum. Vendee savaşını Katolik olarak bitirdim, Mısır'a Müslüman olarak yerleştim, İtalya'da pa­palık yanlısı olarak herkesi kazandım. Eğer Yahudi bir halkı yönetseydim Süleyman'ın Tapınağını yeniden kurardım." Eski dini eskiden olduğu gibi "canlandırmayacaktı".
Mali, yönetimle ilgili ya da askeri olarak tartışılmaz ba­şarılarına karşın anayasal ve siyasi planda Direktuvar başarısız bir rejimdi. III. yılın anayasası, güçlerin mutlak ayrılığı ya da işbirliğiarasında kesin bir karara varmadan, aralarında bir denge bulunmayan, çünkü güç kullanmadan kimin diğe­rinin üstü olduğunun belli olmadığı kurumlar doğurmuştu. Yasama organlarındaki her seçim bir temizliğe yol açmıştı -sağda "yeni-jakobenlere" karşı saldırı, solda "muhafazakar­lara" karşı saldırı-, mutlak eşitlik doktrini (babuvizm) ya da Maliye'nin if l ası, kurucuları taraf ı ndan "ılımlı" olması iste­ nen bir Cumhuriyet'i sarsmıştı.
Napolyon'un Mısır seferi:
Direktuvar ondan İngiltere akınını hazırlamasını istedi. Oysa o, bunun imkansız olduğunu dü­şünüyordu. O sırada Talleyrand da, Eski Rejim sırasında da gündeme gelmiş eski bir projeyi ortaya çıkardı: "Kalleş Albion"u yenmek için, onun ticaretini mahvetmek, yani Hindistan yollarını kesmek gerekiyordu; Hindistan yollarını kesmek içinse Mısır' ı ele geçirmek lazımdı. 1797 yılının Ağustos ayında, Milana'da Bonaparte yöneticilere çoktan yazmıştı: "İngiltere'yi gerçekten yıkmak için Mısır' ı ele geçir­memiz gerektiğini anlayacağımız zaman uzak değil." Bakan ve general ellerinden gelen çabayı gösterdiler ve hükümet de, hep söylendiği gibi Bonaparte'tan kurtulmak için değil (yöneticiler, tek bir insanı uzaklaştırmak için bu kadar önemli bir donanınayı ve binlerce insanı feda edecek ka­dar sorumsuz değillerdi), projenin gerçekleşmesi mümkün olduğu için kendisini ikna etmelerine izin verdi. Sefer hazır­lıklan 5 Mart 1798' de ba§ladı.
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.