MİHENK TAŞI
Kalbine sonsuz aşkın kudretini
Bil deyip de bildiren var
Yusuf gibi pazarda kısmetini
Bul deyip de bulduran var
Kainatın bilinmez lehçesini
Sevdanın derilmez bahçesini
Özüne inip aşkın külçesini
Böl deyip de böldüren var
Gücünün yetmediği zamanlarda
Mihenk taşın Kur’an ve ezanlarda
Olmaz’ını OZANCA yazanlarda
Ol deyip de olduran var
SEVDASI GEÇTİ
Mecnun’a Leyla’nın sevdası geçti
Çöl ile bir olup ağlatır beni
Yer yüzüne aşkın damlası düştü
Sel ile bir olup çağlatır beni
Gülüne öterdi bülbül ezelden
Kurtulmadı yanan gönül gazelden
Ne serden geçerim ne de güzelden
Gül ile bir olup dağlatır beni
Ela gözlerinden nazar erişir
Ya ölüme ya da ömre ilişir
OZANCA Elif’le özde buluşur
Tel ile bir olup söyletir beni
SUAL EDİLMEZ
Düşmem sanır idim amansız derde
Güneş doğar için hakkı gören var
Mekandan münezzeh zamansız yerde
Adım adım gidip Hakk’a eren var
Aşka yenik düştüm sual edilmez
Cennet bahçesine yarsız gidilmez
Gönülde bulunan toprak edilmez
Resul’ün izinde Hakk’ı soran var
Demirden leblebi Hakk’a erişmek
Ali,Osman,Ömer ile görüşmek
Benim çok deyip de yoku bölüşmek
Bekir’in gözünde Hakk’a veren var
Ozanca görmedi bunca gerçeği
Gönülde açandı sümbül çiçeği
Tohumdan büküldü Elif başağı
Beşeri bırakıp Hakk’a yoran var
KURBAN OLDUĞUM
Aşk ile yananı ateş yakar mı
Seven sevdiğinden bir an bıkar mı
Aşık maşukuna nazla bakar mı
Yeşil gözlerine kurban olduğum
Sevdan bir kor oldu garip gönlümde
Nağmelerde seni düşündüm durdum
Dermansız derdimin ilacı sende
Yeşil gözlerine kurban olduğum
Bana benden yakın daha da cansın
Açılan yaramı duanız sarsın
Bülbüller çok yandı güllerde yansın
Yeşil gözlerine kurban olduğum
Korkum yok ateşten adım İbrahim
Himmet eyle bana candan sevdiğim
Murada ermektir senle dileğim
Yeşil gözlerine kurban olduğum
İNSAF EYLE
Derman olan yok mu aşkın derdine
Son sözüm sonsuzluk bil insaf eyle
Kulda iman gerek Hakk’ın virdine
Ya ismim diline al insaf eyle
Eser gönlümüzde sevdanın yeli
Vuslat bahçesinin nazlıdır gülü
Kıramam yar diyip tuttuğum dalı
Eğmeden kaşını gül insaf eyle
Sen benim ol yarim “beni” geçelim
Tut elimden ab-ı hayat içelim
Ne yaman bir dağsın sarptan uçalım
Sevdamı enginden sal insaf eyle
Sevdiğim dünyadan murat alınmaz
Teslim olunmadan sadık olunmaz
Leyla sahrasında Mecnun bulunmaz
Kendimi kendinde bul insaf eyle
OZANCA Elif’i söyler yazarım
Gönlüne mihmanım ela nazarım
Nazlı sevdiğimden ayrı gezerim
Son nefesimdeyim gel insaf eyle