Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tommy Clark

Tommy ClarkKısa Kıbrıs Tarihi yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
9
Okunma
0
Beğeni
101
Görüntülenme

Hakkında

Okurlar

9 okur okudu.
5 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kıbrıs Rum silahlı kuvvetleri Maratha, Santalaris ve Aloda'da kahveleri bastılar ve askerlik çağındaki tüm erkekleri ve çocukları esir aldılar. Sonra kadınlara, kız ve erkek ço­cuklara tecavüz ettiler ve kasabada buna tanık olan herkesi öldürdüler. Çok az sayıda Kıbrıslı Türk kaçmayı başarabildi (Aloda'daki katliamdan sadece üç kişi kurtulabildi), kalan­lar toplu mezarlara gömüldüler. Birleşmiş Milletler bu katlia­mı "insanlığa karşı işlenen bir suç" olarak nitelendirdi. Tochni kasabasında EOKA B mensupları ve Rum ordusunun subay­ları Kıbrıslı Türk erkeklerinin ve erkek çocuklarının tümünü tutukladı, gece boyu gözaltında tuttu ve sabahleyin otomatik silahlarla ateş edip öldürerek toplu mezarlara gömdü. Ada­daki birçok köyde yaşayan Kıbrıs Türklerinin "hemen hemen tamamı yok edildi."17 Paphos'taki, Türk mahallesinde BM temsilcisi üç yaşındaki bir oğlan çocuğunun bedenine 30-40 kurşun saplanmış olduğunu gözlemledi.
Sayfa 80 - Say YayınlarıKitabı okudu
2004 yılında Eğitimde Reform Komitesi Kıbrıs Rum kesimindeki eğitim sistemini inceledi ve bunun "Kıbrıslı Rum olmaya odaklı, son derece ırkçı ve kültürel açıdan tek yanlı," aynı zamanda "dinsel yapıda" ol­duğunu saptadı. Buna karşın Kıbrıslı Türkler "dünyanın en laik Müslümanlarından" olarak nitelendiriyorlar ve okul­larda okutulan tarih kitaplarında "mazlum Kıbrıslı Rumlara anlayışlı davranmak" telkin ediliyor.
Sayfa 99 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kıbrıs Rum Devleti'nin bir başka şikayeti Türk ordusunun Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ait olan topraklara saldırdığı ve bu toprakları "işgal etmeyi" sürdürdüğü yolundaydı. Sık sık "Kıbrıs Rumlarındır" sloganı kullanılıyordu. 2001' de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kıbrıslı Rumla­ra kısmen hak vererek KKTC ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasın­daki sınırın toprak mülkiyetiyle ilgili insan haklarının ihlal edildiğine, Kıbrıslı Rumların kuzeyde 1974'den önce sahip oldukları evlere ve arazilere geri dönme haklarının olduğuna karar verdi. Kararda Kıbrıs Türklerinin güneyde evlerinden zorla çı­karıldığından söz edilmiyordu. Birleşmiş Milletlerin hazır­lanmasına ve uygulanmasına yardımcı olduğu, her göçün gönüllü olmasını sağlayan Gönüllü Nüfus Mübadelesi anlaş­masından da söz edilmiyordu.
Sayfa 91 - Say YayınlarıKitabı okudu
Antropolog Olga Demetriou Kıbrıs Rumlarının okul kitaplarında 1963 olaylarının "Türklerin ayaklanması" şeklinde yer aldığını ve bu dönemde Rumların mağduriyetin­den söz edildiğini, "oysa, aslında yerlerinden edilen, öldürülen ve yaralananların büyük çoğunluğunun Kıbrıslı Türkler oldu­ğunu" belirtiyor. Bu durumu bir soykınmı yadsıma stratejisi olarak görüyor ve Yunanların tarih kitaplarının ve hükümetle­rinin uzun süreden beri böyle davranarak insan haklan ihlal­lerini yasallaşhrmaya ve Kıbrıslı Türklere uygulanan şiddet ve saldırılan hasıraltı etmeye çalıştıklarını ileri sürüyor.
Sayfa 58 - Say YayınlarıKitabı okudu
Makarios 1964'te Grivas'tan adaya geri dönüp yeni oluştu­rulan Ulusal Muhafızların başına geçmesini istedi. Bu, 1960 anayasasında kabul edilenden çok daha fazla sayıda Yunan ve Kıbrıslı Rumdan oluşan bir ordu idi. Yunanistan' dan ge­len, tepeden tırnağa silahlı Ulusal Muhafızlar adada Kıbrıslı Türklere süregelen davranışlar yüzünden Türkiye'nin müda­hale edebileceği endişesini daha da arttırdı.
Sayfa 59 - Say YayınlarıKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok