“..onca yıldır
onları ayakta tutmuş olan, o yetişkinlere özgü acının ağırlı ğından, ciddilikten, saygınlıktan, kaygıdan onları kurtaran bu rahatlamayı, tüldeki bu yarığı genişletmeye çağırıyordu.”
"Nereden biliyorsun?" diye sordu Sula.
"Neyi?" Nel hala ona bakmıyordu.
"Kimin iyi olduğunu. Kendinin iyi olduğunu nereden bi-
liyorsun?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Belki de iyi olan sen değildin. Bendim."
"Eh, herhalde öyledir. Dünyanın sahibi sensin, bizler ki racıyız. Midilliye sen biniyorsun, biz b*kunu kürüyoruz. Ben buraya bu tür konuşmalar yapmaya gelmedim, Sula..."
"Tek başına, öyle değil mi?"
"Evet. Ama o yalnızlık bana ait. Senin yalnızlığınsa başka sının. Başkasının yapıp eline tutuşturduğu bir şey. Bu önem li değil mi? Elden düşme bir yalnızlık."