Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuna Akkaya

Tuna AkkayaPsikopatolojinin Mühendisçesi yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
7
Okunma
2
Beğeni
139
Görüntülenme

Hakkında

Okurlar

2 okur beğendi.
7 okur okudu.
2 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Tarihte kimileri güzellik olgusuna ilahi doğasında, kimileri matematik dünyasında kimileri ise kendi inşa ettiği dünyasının dokusunda yer vermiştir. Kimileri de güzellik kavramını uyum ile sınırlandırmış kimileri de mutlak akıl ile ilişkilendirmiştir. Platon ise güzellik olgusunun iki türü olabileceğinden bahsetmiştir. Bu yaklaşıma göre bunlardan biri idea olan statik ve nesnel güzel, diğeri ise statik ve nesnel olmayan yani değişken güzeldir ama dünyadaki bütün güzellikler ise idea olan güzelin yansımasından ibarettir. Heiodos gibi bazı Yunanlı filozoflara göre ise güzelliğin kaynağı "kadın" olmuştur. Çünkü Yunan inancına göre Afrodit, bir güzellik Tanrıçasıdır. Güzellik Tanrıçası olmak, güzelliğin kaynağı olmak için yeterli bir sebep midir diye şu an aklınızdan geçiriyor olabilirsiniz fakat Afrodit, ölümsüz Tanrıların en güzeli olduğuna inanılan Eros “un annesidir. Bu sebepten güzelliğin kaynağı olarak Afrodit görülmüştür. Bazı Yunanlı filozoflar da bu görüşten yola çıkarak tüm kadınların güzel olduğunu, güzel olan her şeye güzelliğin, mutlaka kadının kendisinden sirayet ettiğini savunmuştur. Bence bu yaklaşım, doğru bir yaklaşım olmasa da yine de güzel bir yaklaşım olmasının yanı sıra anlamlı bir yaklaşımdır. Belki de “insanoğlu” bu bakış açısını günümüze taşımayı başarabilse idi bugün biz, kadın cinayetleri denilen şeyin ne olduğunu bilmiyor da olabilirdik.
Güzellik sadece görünenin ötesini görmek istediğimizde kendisini göstermeye başlar.
Reklam
Makro kozmos, nasıl ki sonsuz derece büyük ise, mikro kozmos da aynı sonsuz derecede küçüktür. Şu an da bulunan en küçük parçacık olan kuarklar, tıpkı gunumuzde kullandigimiz müzik notalarina çok benzemektedir ve tıpkı bir arp gibidir. Arasında bir sürü teller vardır. Bu teller ise surekli titresmektedir. Tıpkı kanunun, gitarın, arpin tellerin gibi... İşte bugün evrenin bu ritminin de bu titresimden geldigi dusunulmektedir. Mikro kozmostan makro kozmosa ve tum sonsuzluga var olan her sey, kimsenin duyamadigi ama herkesin ve her şeyin ayak uydurduğu adeta bir müzik melodisinde dans etmektedir. Gerçekten de müzik, matematik gibidir. Sozleri degistirebilirsiniz fakat notalari asla değiştiremezsiniz. Tıpkı mutluluk, sevinc , hüzün, acı duygulari gibi...
Hepimiz, yaşatmamız gereken bir organizmanin, birer hücreleriyiz. Bu organizmayı yaşatabilmek için de önce birbirimizi yasatmamiz gerekir. Sadece kendisi için yaşayanlar , kendisinden kurtulmamız gereken, organizmanın kanserli hücreleridir. Kurtulmaliyiz. Çünkü biz, birbirimiz için yaşadıkça değerliyiz.
Çiçekli bir Kitap.
Ve kitaplar bana bir şeyi daha öğretmişti. Önemli olan, bir çiçek dolu bahçeden, çiçekler kopartıp toplamak değildi. Önemli olan, o bahçenin çiçeklerini hiç incitmeden çiçek dolu dünyasında yürüyebilmekti. Bir kitabın güzel buldugumuz sayfalarını, sırf güzel diye kopartıp ayırmazdık birbirinden öyle değil mi? Ne kadar anlaşılır ve anlamlı olurdu ki, sayfaları eksilmiş eksik bir kitap? Yürüyelim, ne kitapsız kalalım ne de çiçeksiz. Okuyalım. Çünkü biz, okudukça tüm bahçemiz, çiçekler açıyor...
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitap özellikle psikopatolojik rahatsızlıklar olmak üzere, çocuk yaşında birçok problemin deryasında kendisini bulan, başarılı bir mühendisin kaleminden yazılmıştır. Kitapta yazarın amacı: Mühendisliğin “Her sorun için mutlaka optimum bir çözüm yolu bulunur.” prensibini, burada da uygulayabilmektir. Bu hususta konular bilimsel değerler ışığı altında aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bunu yaparken de yazar, bu ışığın toplumun her kesimine ulaşabilmesini arzu ettiği için kitabı tüm herkese hitap edebilecek, sürükleyici bir dil ve açık bir semantikle yazmaya özen göstermiştir. Bu sayede konular yazarın yaşam öyküsü ve bilimin toplumsal kimliği ile adeta bütünleşmiştir. Bu kitapta; neyin nasıl yapılması gerektiğinin, neyin neden yapılmaması gerektiği ve bazen de çözüm yolunun ne olmadığını bilmenin, çözüm yolunun ne olduğunu bilmek kadar önem teşkil ettiği vurgulanmaktadır. Bu yaklaşım okura; güçlü, kalıcı, öğretici ve gerçekçi çözüm yolları oluşturabilme becerisi kazandıracaktır.
Psikopatolojinin Mühendisçesi
Psikopatolojinin MühendisçesiTuna Akkaya · İkinci Adam Yayınları · 20227 okunma