William Kent Krueger, esas olarak Minnesota'da bulunan Cork O'Connor adlı roman dizisiyle tanınan Amerikalı bir romancı ve suç yazarı. 2005 ve 2006'da, en iyi roman için arka arkaya Anthony Awards kazandı. 2014 yılında, bağımsız kitabı Ordinary Grace, 2013'ün En İyi Romanı Edgar Ödülü'nü kazandı.
Kitap baştan sona Frank Durum'un anlatımıyla ilerliyor. Frank, 1961 yazının üstünden kırk yıl geçmesine rağmen kalbinde derin izler bırakan, 1961 yazını unutamadığını söylüyor. Sonrasında 1961 yazına yani anlatıcı Frank'in on üç yaşına dönüyoruz. Merak içindeyiz. Ne yaşandı ne oldu diye?
Bir çocuğun ölümüyle başlıyor kitap. Frank bu olaydan çok etkileniyor. Keşkeler başlıyor. Keşke onunla arkadaş olsaydım, onunla konuşsaydım, okulda ona yakınlık gösterseydim diye. Sonrasında Peder olan babayı, dünyalar güzeli annesini ve ablası, erkek kardeşleriyle tanışıyoruz. Hayat normal akışıyla geçip giderken, trenin çarpmasıyla ölen çocuğun kazayla değil de cinayate kurban gitmiş olabileceği sorusuyla başbaşa kalıyoruz. Sadece bu mu? Peşi sıra gerçekleşen ölümler, intihar, cinayet, kasabalilarin ırkçı davranışları, polis soruşturması, kayıp derken gerçekten de unutulmaz bir yaz geçirdiğini anlıyoruz.
Hikaye yavaş akıyor ama tek oturuşta 100 sayfa okuyacak kadar da kaptırıyorsunuz kendinizi. Yazarın oldukça içten, samimi ve tesirli bir anlatımı var. Diyaloglardaki uyum, dilin akıcılığı ve okudukça insanın merak duygusunun perçinlenmesi okuru kitaba daha çok bağlanmasını sağlıyor. Sonu çok etkiliyiciydi. Gözlerim doldu bir an. Yazarın Goodreads puanı da yüksek. Biz de tek kitabı var maalesef. Yazarın diğer kitapları çevrilse de okusak keşke...
İnanılmaz derecede sıkıcı başlayıp ilerledikçe ilginçleşen ve elinizden bırakmak istemeyeceğiniz kadar sürükleyen sürpriz sonlu bir hikaye.. 50’li yaşlarına gelen bir adamın gençlik çağı ve bir yaz başından geçen ilginç hikayesini anlatımı merak uyandırıcı ...
Okurken çok keyif aldığım sürükleyici bir kitaptı .Frank yetişkinlerin sırları,yalanları,ihanetleri ve yasak aşkları arasında bir hayat yaşadı ve yıllar sonra Frank ‘ın gözünden yaşananları okuyoruz .