Geçmiş zamanın yitik şiirini duymak istersen
Taş plaklarda kalmış sesleri dinle benden.
(..)
Eski seslerden eski şarkı dinlerken zaman
Hoyrat gibidir sanki şimdi yaşadığın an..
Yazar Yılmaz BİÇER, 1960’lı yıllarda hukuk fakültesinden yeni mezun olmuş ve Cumhuriyet Savcısı olarak ilk atandığı Ordu’nun Kumru ilçesinde yaşadığı anıları eserde anlatmakta. Eser 149 sayfadan oluşmakta ancak yazı puntosu normal kitaplara göre çok büyük, bu da eseri okuma sürenizi kısaltmakta. Kitap, edebiyat kriterlerinden çok uzak, daha çok anı defteri havası var. 60’lı yıllarda hukukçu olmanın, adaleti tesis etmek için çabalamanın şuan yaşadığımız 2020 yılına göre daha kötü vaziyette olduğunu çarpıcı şekilde göstermekte. Yazarımızın kitabındaki gözleminden ve yaşadıklarından bir örnek vermek gerekirse; yazarın Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığı bina bir katlı, eski, heyelan riski olan ve çalışma olanağı çok kısıtlı ancak şimdiki adalet “saray”larımız isminden de şüphe uyandırmayacağı üzere baktığınızda saraya benzetebilirsiniz.
1960'lı yıllardaki adalet düzeni, teknik imkanlar, toplumdaki kültür düzeyini gözlemleyebileceğimiz bir anı kitabı.
Duygu dolu sosyal bir gözlem.
Nereden nereye geldiğimizi ölçmek için yaşanmış olaylar içeriyor.
Cehaletin nasıl bir bulaşıcı hastalık olduğunu hissediyorsunuz.
Her okur, kendince birşeyler bulacaktır.
Kitapta dizgi hataları fazla, umarım 2. Baskıda düzeltirler.