Yoshikazu Takeuchi, Japon hayran rehberleri ve roman yazarı ve aynı zamanda bir radyo sunucusudur. Perfect Blue: Complete Metamorphosis adlı çalışması, 1997 Satoshi Kon anime filmi Perfect Blue ve Perfect Blue: Yume Nara Samete adlı 2002 canlı aksiyon filminin temelini oluşturdu.
İzlediğimde bile tüylerimi diken diken eden, hatta birkaç saat kendime gelemediğim bir animeydi. Yalnız filminin daha iyi olduğunu düşünüyorum. O müzikler, senaryonun işlenişi vs. Kitabın manga olduğunu sanıyordum ama değilmiş. Çok akıcı ve gerilim dolu olduğunu söylemeliyim. Adamın psikopatlığı midemi bulandırdı. Yayınevinin böyle kült bir eseri çevirmesine ise kendi adıma çok mutlu oldum, gerçekten çok titiz bir iş olmuş. Hatta yazar türkçe baskısı için tekrar bir sonsöz yazmış, harika. Kült eserlerin daha çok çevrilmesi umuduyla. Okunmayı gerçekten hakediyor.
Yazar iyi yazacakken son anda ben bunu anlatım şeklini değiştirim diyerek mahvetmiş gibi.
Konusu ilgimi çekti aldım bir de diğer kitabınıda aldım bilmeyerek. Anlatım dili düzgün olsa bir nebze içene çekecekti ama beni sarmadı bu kitap. Ama yine de şans vermek istiyorsanız bu size kalmış bir şey.
Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar.
Perfect Blue – Mükemmel Başkalaşım da olduğu gibi genç ve masum pop idolleri ve bu kızlara kafayı takmış saplantılı manyak fanları var. Üç farklı hikaye var kitabın içinde.
Bölüm 1 - Neden Böylesine Hüzünlü?
Bu bölümde
Franz Kafka 'nınkilere benzer bir metafor olayı vardı. Çok da yorum yapmayacağım bu hikaye hakkında, pek ilgimi çekmedi :(
Bölüm 2 - Gözyaşlarım Sel Oldu
"Güzel bir pop idolü olan Yuma Kawasaki'ye tuhaf bir mektup gelir ve o günden sonra, şüpheli bakışlar peşini bırakmaz. Yuma gördüğü korkunç hayaller yüzünden dehşet içindedir. Ve bir gece, buz gibi bir korku kapısını aralar.."
Bu bölüm biraz konu olarak
Perfect Blue – Mükemmel Başkalaşım a benziyor, fanı evine kadar geliyor, öldürmeye çalışıyor falan. Yuma'ya çok üzülmüştüm bu bölümde, yaşça küçük ama bana cinsellistirilmeye çalışılıyor gibi geldi, sırf ün ve para için gerçek
hayatta da böyle şeyler yapıldığı gerçeği cok korkutucu.
Bölüm 3 - Sana Böyle Sarılsam da
"Peluş kostümlü ürkütücü bir maskot, masum görünümlü idol Yukiko’yu bir hayalet gibi sürekli takip etmektedir. Duyduğu korku ile ondan köşe bucak kaçan Yukiko, bir kabusun içine sürüklenir!"
Bu hikaye diğerlerine kıyasla daha kotu ve korkutucuydu. Adamın kızı oyle bir kostumle takip etmesi travma sebebi oldu kızda. Gene Yuma gibi bu kız da yaşına rağmen ağır çalışıyor fakat Yukiko'nun menajeri çok iyi biriydi, kariyerini değil de Yukiko'nun kendisini düşünüyordu.
En beğendiğim hikaye bu oldu kitapta <3
(Ben bu kitabı