Şöyle söyleyim, okuduğum kitaplardan gitmek daha isabetli örnekler vermemi sağlar: Körleşme, Tutunamayanlar, Gecenin Sonuna Yolculuk misal. Bu gibi kitapları insan kısıtlı bir sürede okumamalı. Misal Gece kitabı da bende böyle bir düşünce oluşturdu. O süreye yetiştireceğim derdi de insanı biraz daha fazla zorlayabilir ve hali hazırda zor olan durum bir tür zorunluluğa dönüşür. Keyifli sohbetler de sorumluluk hissiyle zor yapılır gibi...
Şu anda Boyalı Kuş'a devam ediyorum, eziyetten daha ilginç satırlara geçti. Fakat ense tüylerim dikilmeye, ağzım kurumaya hazır bekliyor :) Yarım doz Metin Altıok, yarım doz Ahmed Arif, çeyrek doz Italo Calvino aldım, zor teskin etti :) Akşama doğru da bir miktar Serpico alacağım :) Daha Bulgakov'um var. :))