Güzel bir inceleme, kaleminize sağlık. Umudunu yitirmiş ama işe girmeye çalışıyor fakat hayattan vazgeçmiyor ama aslında vazgeçmiş, ama vazgeçmemişlere de fenalık geçirtmeyi tercih ediyor, ama, ama, ama, falan falan. :) Puan vermemişsiniz. Vermemeyi mi tercih ettiniz, yoksa ikilemde mi kaldınız?
Öncelikle teşekkürler, sonrasında evet, umudunu yitirmiş, ama geride biraz da umut vardı başta. Yeni bir iş, yaşlı avukat patronu, daldığı rutini ona başta oyalanmaca oluyor. Kendince küçük bir dünya ama kimseyi kabul etmiyor. Bıraksalardı yıllarca o şekilde yaşardı da. Aslında Bartleby başta işini gayet iyi de yapıyordu, çok çalışıyordu sürekli, adamın sadece kolektif uyumu yok, sıkıntısı o :) Herhangi bir baskıda, müdahalede bulunmasalardı kopyalama işini bırakıp ofiste boş oturmayacaktı. Yaşlı avukat ne bilsin tabi olayların buralara geleceğini :)) Neyse uzatmayalım, ama, lakin, fakat bitmez bu öyküde. Hatta Bartleby'i daha Melville bence biraz gizlemiş, bu keskin çizgilerle resmi çizilmemiş adamı her okuyan kendi kafasından ona bir karakter ve geçmiş yazabilir. Tabi böyle olunca da eserin derinliği ve yorum çeşitliliği de artıyor. Puan vermemeyi tercih etmiştim ama Bartleby hastalığı bulaştı bir kez, bu sefer de sorgulandığım için puan vermeyi tercih edeceğim :) (Şaka yapıyorum, alınma olmasın)
Neden bilmiyorum aklıma Saatleri Ayarlama Enstitüsü geldi. Bazı kitapların bazı kitaplarla görünmez bağları var. Hemen zihnimde bir sınıflandırma yapıyorum. Fakat sebebini tam olarak açıklayamam. Kelimeleri çok iyi kullanmadığıma inandığım bir dönemdeyim. :)
Bartleby'i empati yaparak anlamak isterdim ama Melville bence ona hak vermemizi istemedi. Bu yüzden de onu sizin ifade ettiğiniz gibi gizledi. İstedi ki sadece bu karakterlerin farkına varalım. Bence bunu kesinlikle başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Ama ben hala Bartleby'i bin tane çözüm bulmamıza ve destek atmamıza rağmen, karşısında çaresiz bırakan "tip"lere benzetiyorum. Bu yüzden halâ birkaç tokat atma isteğim taze. :) :) :)
Okurken bir yerde benim de aklıma Saatleri Ayarlama Enstitüsü gelmişti, muhtemelen başta tanıtılan tiplerin karikatür gibi olmasından dolayı "yine ironik bir tezgah var galiba" algısı oluşuyor zihinde, biraz gayri ciddi ve gülümsemeye hazır okumaya devam ediyor o yüzden okur. Sonrasında ise aklıma Raif Efendi gelmişti tabi. Yine bir memuriyet ama kimseyle çok derin bir muhabbeti olmayan, zamanı tüketmek için yaşayan kırılmış bir adam... Olabilir mi? Neden olmasın sonuçta okurun zihin haritası üretmekte, bağlam kurmakta serbest :))
Ben Bartleby'e kızmak yerine onu anlamak istedim galiba. Başta kızdım tabi orası ayrı :) Ama arka planı biraz da olsa gelince daha çok onu anlamaya çalıştım. Hak vermekten çok anlamaya çalışmak ama. Hak vermek daha başka bir şey çünkü. Melville ne yaptı acaba? Kendinden, kendi hayatından ne kadar kattı? Bunu da düşündüm.
Romanların böyle bir katkısı var işte. İnsanları anlama hususunda daha çok pratik yapabiliyorsunuz. Daha çok insan tanıyıp, daha çok ihtimali gözden geçirebiliyorsunuz. Bu da sosyal zekaya faydası olan bir şey elbette. Bartleby'le çok da uğraşmamak lazım, o da kendince başka bir dünya denedi, ne yaptıysa kendinden başkasına zararı olmadı sonuçta :)
Puan verdim, dikkatinizden kaçmış :)
Ben anladım sonra yine kızdım. Çok yorucu geldi bana. Şu yorumunuzu çok beğendim hak vermek başka, anlamak başka. Herkes anlıyor da anlaşılmayan kimler bunca okurun içinde diye de düşünmeden edemiyorum. Anlayışımızın artması ümidiyle...
Puanınıza hususi bakmıştım. Gözükmüyordu. Teknik bir sebepten olabilir. İnceleme de yorumlaşma da oldukça nitelikliydi benim için, teşekkür ederim. Selamlar, sevgiler. :)
Herkes kendince anlıyor, kendince anlamlandırıyor, anladığı-anlamlandırdığı kadarıyla da yetiniyor tabi. Daha da artmasını ümit ediyorum ben de. Çünkü bu hepimize lazım.
Başta puanlandırmamıştım, siz yorumda bahsettiğiniz için verdiğim cevap sonrasında puanlandırmıştım. Arada görülmemiş olması normal :) Benim için de oldukça güzel bir değerlendirme ve paylaşımdı, ben de teşekkür ederim. Sevgi ve selamlar :)
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.