karanfil kokusuyla kuşatılan yüreğim
yaralı bulutların yağmurunda köz olur
merdiven kırılınca, tenhâlarda söz olur
puslu lâmbalar gibi yakarım düşlerimi
çalıntı bir kuşkuyu dağıtır bakışlarım
toprak beni çağırır kucağına her akşam
her gece bilinmeyen bir âyîne başlarım
her sabah yokluğunu düşürürsün peşime
avuçlarım seninle doldururken gökleri
gittin; bir defa bile bakmadan güneşime
ruhumdan bu âteşi al bile diyemedim
sana son baharımda kal bile diyemedim
Nurullah Genç