Sizin o güzel topraklarınızda gerçekleşen Gezi Direnişi...
Temsili demokrasinizin seçimle başa gelmiş Erdoğan'ın ellerinde, bireysel özgürlüklerin ve sosyal hakların ortadan kaldırılmasıyla deforme olduğunun farkındaydım fakat açıktan şikâyetler yok denecek kadar azdı veya belki de polis gücüyle bastırılmış, susturulmuştu; bunu bilemiyorum...
Hükümet İstanbul'un orta yerindeki yeşil alanı daha yeni bir çevre düzenlemesi yaratma bahanesiyle kazımaya çalıştı. İşte tam o sırada, beklenmedik bir şekilde "işler boka sardı" ve direniş başladı!
Bu devrim, kış uykusuna yatmış olan milyonlarca bastırılmış insanın uyanışını temsil ediyordu: Baskı altında kalanlar birleştiklerinde bir güç doğurmuş, gerçek özgürlüğün sesi olmayı başarabilmişlerdi. Hafif bir özgürleşme algısı "Gezi Ruhu" adını aldı.
"İnsan olarak bir başkasını sevmemiz, belki de yükümlü kılındığımız en çetin, en ağır bir görev, en büyük sınanma ve sınav, bütün ötekilerin yalnızca hazırlık oluşturduğu bir çalışmadır."
Bir ebeveyni uzaklaştırmak, itmek, kendimizin bir parçasını itmekle çok benzerdir.
Kendimizle barışık olmak genellikle ebeveynlerimizle barışık olmakla başlar.