-Gerçekten deli olduğunuz doğru mu, Ferdinand? diye sordu bana, bir Perşembe günü.
-Öyleyim! diye itiraf ettim.
-O halde, burada sizi tedavi edecekler, değil mi?
-Korkunun tedavisi yoktur, Lola.
- O kadar çok mu korkuyorsunuz?
-Sandığınızdan da fazla, Lola, düşünün, o kadar korkuyorum ki, eğer olur da kendime ait doğal bir nedenle ölürsem,
sevdiğim kara gözlü sevdiğimin adı Beşir
yazın kirli gömlek giyer kışın ortalarda üşür
kış gelir ortalarda
yaz gelir ortalarda
sevgilim kara gözlü bir gömleği var yeşil
yaz kış onu giyer yalnız onu değişir
kış ortalarda
ay ortalarda
kuzu Beşir, pamuk Beşir, hemşeri Beşir
ağlama Beşir, dur Beşir, ağlama alnın kırışır
alnın bir şey değil Beşir
gönlün buruşur
“Eleştirili” kelimesine az çok Kantçı bir anlam veriyorum. Yani “eleştirili” sıfatını bir düşüncenin nesnesiyle ilişkisi bakımından kendi üzerine katlanıp kendi geçerlilik koşullarını ve nesnesini özümserken onu sistematik olarak tahrif ediş, hatta kendi etkinliğiyle bizzat şekillendiriş tarzını araştırmaya yönelmesini nitelemek için kullanıyorum. Demek ki eleştirili bir psikanaliz kuramının önündeki vazife, epistemolojik bir naifliği aşarak toplumsal bir pratik olan psikanalitik kurum, söylem ve uygulamanın psikanalitik terapi sürecini ve aktarımı ne yönde etkilediğini, hatta şekillendirdiğini saptamaktır.