"uyumalarına izin yok, zavallı askerler, beş serserinin sert ve kirli yüzlerine huzursuzca bakıyorlar, sana o kadar benziyor ki askerler. kim bilir kardeşim, belki de askerliğim bitince başka bir asker beni tutuklar ve gece treniyle, karanlıkta beni de lizbon'a götürür, günün bize ne getireceğini bugün biliyoruz, ama yarın ne olacağını kim söyleyecek; eline bir tüfek tutuşturuyorlar, ama bu topraklara doğrultacağını hiç söylemiyorlar; aldığın bütün vuruş eğitimini kendi kendine karşın kullanıyorsun, silahının namlusu kendi aldatılmış yüreğini hedef alıyor, yaptığın hiçbir şeyin bilincinde değilsin, günün birinde tetiği çekmeni emrediyorlar ve sen kendi kendini öldürüyorsun."