Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Metin T.

Metin T.
@zikodima
İTÜ
Moskova
1228 okur puanı
Kasım 2016 tarihinde katıldı
Hafıza da cinsel arzu gibi, hiç durulmuyor. Ölmüşlerle hayattakileri, gerçek varlıklarla hayali olanları, rüya ile hikâyeyi içiçe geçiriyor.
Reklam
"Coğrafya Kaderdir" Kim demişti?
Siyah güvercin son kez havalandı. Kızıl gökyüzünde kayboluncaya dek yükseldi.
Çoklu Kişilik Bozukluğu değilse nedir?
Üstünde rengarenk kıyafetler, burnunda kocaman kırmızı bir top, başında gökkuşağı renginde peruk. Gözlerinin etrafı beyaza, yanakları kırmızıya boyalıydı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Güvenilmez Anlatıcı
Yumurtaya bakacaksın. Dokuz sekiz atmalı. Benim kuşlar yumurtadan oynamaya başlardı. Bir bakardım ki kümesten çıkmışlar, hoplaya zıplaya gidiyorlar. Yakalar, analarının altına sokardım. Birinde Bahadır’ı aşağıki mahallede çocukların maçını izlerken buldum.
Soru bu: Sevdiğimiz nerede peki?
"...Ama yaşlı adam hiçbirini görmüyor. Karısının aynasını almış eline, aralıksız bakıyor. Eski günlere dönüyor, gençlik yıllarına. Sevdiğini ilk gördüğü âna.” “Sevdiği nerede peki?”
Reklam
Kuşlar öykü anlatır. Herkes kendi hikâyesini bulur.
“Paçalı en sevdiğim kuştur. Diğerleri de öyle ama onun yeri başka. Her gün bir öykü anlatırlar bana. Bu öyküleri Paçalı yazar..."
güvercinler
Güzel bir öykünün giriş cümlesiydi iki kuş. El ele tutuşup dans etmeye başladılar gökyüzünde. Kanatlarını birbirine geçiriyor, ince boyunlarını geriye atarak etraflarında dönüyorlardı. Onlar gökyüzünün değil gökyüzü onların etrafında dönüyordu sanki.
Öyle hayat yaşayan bir insan cami hocası olacak değildi ya. Bu yüzden hiçbir zaman kızmadım ona. Hayatın sillesini yiyenlerdendi.
Benim anam da çingene ulan. Ama güzel kadındı. :))
Egzozunu patlata patlata eğledi hurdayı orta yere. İçinden kırmızı pelerinli bir denyo çıktı. Sihirbazmış meğerse. Genç, kara kuru, muşmula suratlı bir şey. Gözleri velfecri okuyor. Gerdanında Allah yazısı. Çingene, belli. Haşa küçük görmem. Benim anam da çingene ulan. Ama güzel kadındı.
Zincir öyküsünün girişi.
Günes tam tepede. Elindeki usturayla insanları paralıyor. Havada ince bir kan kokusu. Ağaçlar, evler, çocuklar, yaşlılar... Aynı kokuyor. Zifirle kaplı mahalle. Güneşle kaynıyor. Simsiyah. Doğan tüm bebekler bu siyahlığın egemenliğinde büyüyor. Yaşlılar bu siyahlıkta ölüyor. Dışarıdan gelenler için dayanılmaz, mahalleli tarafından özümsenmiş. Varlıklarının vazgeçilmez parçası hâline gelmiş. Duyumsanmadığı zaman büyük bir yoksunluk hâli yaşatıyor. İnsanları bağlayan, hiçbir yere bırakmayan. İşte tam da bu sebeplerden dolayı mahalleye “Zincir” diyorlar.
Reklam
Hüzünlüydü çok
Yıllar ne kadar da hızlı geçip gidiyor. Ne olduğunuzu anlamadan bir yerlere doğru harıl harıl koşup duruyorsunuz. Bir de bakıyorsunuz ki, hiçbir yere gitmemişsiniz.
Sayfa 205Kitabı okudu
Adam radyoyu açıyor. Allah, sözcüğünü seçiyorum. İlahi olmalı. Sonra erkek sesi, cehenneme gidecekleri betimliyor. Tanım bize uyuyor. Erkek sesi öfke ve heyecan içinde cehennemi anlatırken bir şey arabanın içinde büyüyor, nefes alacak yer yok sanki. Orospu çocuğu, diyor, kafasını kaldırmadan. Sızmamış, sızsaydı. Adam koltukta kıpırdanıyor, direksiyona yüklenip doğruluyor. O ânı beklermiş gibi. Dikiz aynasından arkaya bakıyor. Bir şey mi dediniz? Yok, diyorum, telaşlı, bir yandan kavga da edebilirler, sayıklıyor. Yarın işte ilk günüm, niçin bu kadar içtim, ne işim var. Şu yol bir bitse. Orospu çocuğu, diyor yine. Taksici gözünü dikiyor, bu kez bana, Hanımefendi diyor, mukayyet olun lütfen, siz olmasanız. Ben olmasam ne, diyecek oluyorum, takside cehennemin işi ne, niçin herkes ötekini iteklemeye çalışıyor, niçin, orospu çocuğu, diyen ben değilim, bir şey demiyorum. Kavgaya hazırım, üşeniyorum da bir yandan. İnelim, diyorum, müsait bir yerde. İniyoruz.
Kadın, tedirgin, Otuz yıllık evliyiz, şimdi mi söylüyorsun, dedi, nereden çıktı bu? Sana bir şey demiyorum, dedi adam, hatta özür diliyorum, benden başkası çok daha mutlu edebilirdi seni. Benim bir davam vardı, yalnız olmalıydım, kimseyi ardımdan sürüklememeliydim, senin de günahını aldım. Etrafına bakındı, kumandayı buldu, kanalı değiştirdi. Herkes emir almış gibi televizyona baktı. On yedi yaşındaki genç, ablasını vurmuştu, ailesinin namusunu kirletmişti ablası. Genç pişman değildi, yine olsa yine yapardı, kadın gözlerini televizyondan aldı, başını eğdi, ağlamaya başladı.
Ee, evliliği düşünüyor musunuz, Bilmem, diyorum, konuşmadık. İstiyor musun, Bilmem. Sessizlik. Uzuyor. Sizin nasıl gidiyor, diyorum. Elinde tabaklar, duraksıyor, bana bakıyor, bakışı içimden geçiyor, Çok iyi, diyor, çok iyi, çok mutluyum. Bana her konuda destek oluyor. Arkasına dönüp tabakları bulaşık makinesine yerleştiriyor, İnsan yapmayacağı şeyleri yaparken buluyor kendini, diyor başını çevirmeden, tabakları tek tek koymasını dinliyorum, tekdüze ritim. Evleneceğimi hiç düşünmemiştim. Ritim hızlanıyor, dinliyorum. Sevgi insana düşünmediği şeyler yaptırıyor. Hızlanıyor. Her şeyden önemlisi de bu, diyor, önemli olan sevgi, sevgi her şeyden önemli.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.