"Allah var mıdır,yok mudur,yani hakikat midir,değilmidir"diye münakaşa edenler,derin bir müminin gözünde sadece gülünçtür.Zira hakikat de,insandaki tecellisiyle,Allahın bir mahlûkudur ve Hâlik'i mahlûkuna tasdik ettirmek,bu ölçüye göre saçmadır.
Ey aşk,gel artık.
Akı karadan ayır.
Şu şaşkın zihnimizi,şu donuk kalbimizi adam et.
Sen gittin gideli soframıza melekler inmiyor.Kimse kimseye selâm vermiyor.Doğrusu artık ne ölene ağlıyor ne doğana seviniyoruz.Ne toprak yüzümüze gülüyor, ne de suya itimat ediyoruz.
Bu yavan saltanat bir işe yaramıyor.
Kalp denilen şey göğüs boşluğundaki et parçası değildir.
O Hak'ın tecelligâhı,merhametin menbaıdır.O yaralı ruhtan ve gönül yarasından haberdar olandır.
O lisan-ı hafî'den anlayan,o sessizlikten ses duyandır.
Fırtınayı ancak kalbi olanlar kucaklayabilir.
Bitsin madem söz bu kadar düşmüş ise.Yine de biz hançerimizi yırtarak feryat edelim.İlencimiz varacağı yere varır diye bekleyelim.
Ulan alçaklar,hastaneleri vurmayın.
Çocukları öldürmeyin.
Allah belanızı versin...
"Yahudi,evvela Peygamberine,Peygamberlerine ihanetle işe başladıktan sonra bu ihanet ruhunu dölleştirmiş,o ruhu döl cevherinin içine sindirmiş yeni bir ırk halinde örnekleştirmiş ve nesil nesil üretmiş ayrı bir kan vâhididir ve gerçek İsrail oğulları ondan münezzehtir."