Kâinattan Hâlıkını soran bir seyyahın müşahedatıdır.
Zulmün topu var , güllesi var, kal'ası varsa;
Hakkın da bükülmez kolu , dönmez yüzü vardır.
~ Surete değil , manaya bakınız.
Ehl-i dünyanın hükmü var , şevketi var , kuvveti varsa ; Kur'an'ın feyziyle, hâdiminde de : Şaşırmaz ilmi , susmaz sözü vardır , yanılmaz kalbi , sönmez nuru vardır .
Ey bu vatan gençleri ! Frenkleri taklide çalışmayınız!..Âyâ , Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adavetten sonra hangi akıl ile onların sefahet ve batıl -ı efkârlarına ittiba edip emniyet ediyorsunuz? Yok! Yok! Sefihâne taklid edenler , ittiba değil ,belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip , kendi kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz.Âgah olunuz ki , siz ahlaksızcasına ittiba ettikçe , hamiyet dâvasında yalancılık ediyorsunuz! Çünki, şu surette ittibanız , milliyetinize karşı bir istihfaftır ve millete bir istihzâdır.
Bilmüşâhede en hafi bir zîhayatın , en hafi bir hâcetini ,bir niyazını görür, işitir , kabûl eder, merhamet eder.Çünki istediğini velev lisan-ı hâl ile olsun, verir .Ve öyle bir sûret-i hakîmâne , basîrâne ,râhimanede verir ki şüphe bırakmaz bu terbiye ve tedbir , öyle bir Semi ve Basîr ve öyle bir Kerim ve Râhime hasdır.
Ey nefs-i emmârem ! Sana tabi değilim.Sen istediğin şeye ibâdet et ve istediğin şeyin peşine düş; ben ancak ve ancak beni yaratıp şems ve Kamer ve arzı bana musahhar eden Fâtır-ı Hakim-i Zülcelale abd olurum.
Madem cismen fâniyim, bu fânilerden bana ne hayır gelebilir ?..Madem ben âcizim ,bu âcizlerden ne bekleyebilirim..Benim derdime çare bulacak bir Baki-i Sermedi ,bir Kadir-i Ezeli lâzım.
Madem her yer misafirhanedir ; eğer misafirhane sahibinin rahmeti yâr ise, herkes yârdır , her yer yarar.Eğer yâr değilse , her yer kalbe bârdır ve herkes düşmandır.