Gönderi

592 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum.
Gerçek aşk diye bir şey var mıdır bilmem ama, eğer varsa bu romanda anlatıldığı gibi bir şey olsa gerek. (Tabii ki hastalıklı ve saplantılı bir aşk, zaten aşkın kendisi de bir hastalık değil midir?..) Yine sonuyla içimde büyük bir etki bırakıp giden bir roman oldu. Kitabı bitirdikten sonra küçük bir araştırma yapıp gerçek bir hayat hikayesi olmadığını öğrenmem bu etkiden biraz olsun kurtulmama yardımcı oldu diyebilirim. Kitapta, 1975 yılında saygıdeğer bir iş adamı olan 30 yaşındaki Kemal'in, uzaktan akrabası olan 18 yaşındaki Füsun'a aşık olduktan sonra hayatının nasıl değiştiğini Kemal'in ağzından okuyoruz. Kitabın adının neden Masumiyet Müzesi olduğuna gelecek olursam ; (Kitabı çok daha değerli kılan özellik de budur) Ana karakterimiz Kemal, Füsun'a o kadar aşıktır ki, onu hatırlatacak her şeyi (Herhangi bir eşya, takı, elbise, içtiği sigaranın izmariti dahil) gizlice alarak biriktirmeye başlar. Yıllar içinde bu biriktirdiği şeylerin sayısı o kadar artar ki, adeta bir koleksiyona dönüşür. Ve Kemal de Füsun'a olan aşkını ölümsüzleştirmek için ondan gizlice aldığı bu eşyalarla "Masumiyet Müzesi" adında bir müze oluşturmaya karar verir. Aynı zamanda kitapta hikâyesini anlatırken bizlere adeta bu müzeyi gezdirir ve eşyaları da teker teker tanıtır. Kitabı özellikle çekici kılan özellik de budur. Romanda anlatılan hikaye ne kadar gerçek bir hayat hikayesi olmasa da, yazarımız Orhan Pamuk kitaptaki Masumiyet Müzesi'ni gerçek hayata taşımış. Eğer bugün İstanbul-Çukurcuma'ya giderseniz, Füsun'a deliler gibi aşık olan Kemal'in ondan gizlice topladığı eşyalarla oluşturduğu Masumiyet Müzesini ziyaret edebilirsiniz. Hatta kitap elinizde varsa eğer, içinde tek girişlik biletiniz de var demektir :) Biletin neye benzediğini de şöyle göstereyim... resimyukle.io/r/oFDVMYFij2 Orhan Pamuk'un bizlere bu müzeyi tanıttığı videoyu da buraya bıraktığım linkten izleyebilirsiniz. youtu.be/AHNm0ptOMnA (Kitabı bitirdikten sonra bu videoyu izlemek gerçekten keyifliydi.)
Kar
Kar
romanından sonra Orhan Pamuk'tan okuduğum ikinci kitaptı. Ve bu iki kitapta çok net gördüm ki yazarın muhteşem bir anlatım yeteneği var. Duyguları o kadar ince ayrıntılarına kadar anlatıyor ki, siz de özellikle ana karakterle birlikte onun duygularını hissedebiliyorsunuz. Aynı zamanda Orhan Pamuk, yazdığı kitapta çok gerçekçi bir hayat oluşturuyor. En küçük detayına kadar her şeyi bizlere anlatıyor. Bazen kendisini de kitaptaki olaylara küçük yerlerden dahil ediyor ve bu kitabı daha da ilgi çekici hale getiriyor. Öyle ki kitabı okuduktan sonra, Orhan Pamuk'un bizzat, kendi ağzından duymasaydım, içtenlikle yaşanmış bir hikaye olduğuna inanmıştım. Bir Not: Kitapta okuduğumuz aşkın ne kadar masum olduğu tartışılır. Benim fikrimi soracak olursanız eğer, hiç de masum bir aşk olduğunu söyleyemem. Ancak son derece hastalıklı bir aşk olduğunu savunabilirim. Yine de bunu burada tartışmaya açmıyor, kitabı okuyanların fikirlerine, hayat görüşüne bırakıyorum. Küçük Bir Uyarı! Bu kitabın belli bir yaşa ulaşmadan okunmamasının daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Son olarak benim için bir kitabın ilk ve son cümlesi çok önemlidir. Bu kitabın da başlangıç ve bitiş cümlelerini çok beğendim. Bu iki alıntıyı aşağıya bırakarak incelememi bitiriyorum. Keyifli okumalar... "Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum." (#98715879) "Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım." (#100380370)
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · İletişim Yayınları · 200841,8bin okunma
··
713 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Dante okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme olmuş. Kitap zaten çok güzel ve etkileyici. Elinize sağlık.
FATİH okurunun profil resmi
Teşekkür ederim :)
Zeynep S. okurunun profil resmi
Ne güzel bir inceleme olmuş, okuncaklar listesine ekledim hemen :)
FATİH okurunun profil resmi
Sevindim, iyi okumalar dilerim... :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.